1. ilginç bir şekilde yakınlık hissettiğim ülke. üsküp ve ohri'yi ziyaret etmişliğim vardır.

    et çok ucuz, ayrıca çok lezzetli. en güzellerini de türk lokantaları yapıyor. insanlara sorduk bize mekan önerin de gidip makedonya lezzeti tadalım diye, herkes türk lokantası önerdi. önce üzüldük dedik ulan taa buraya gelip türk lokantasında yedik, saçma olmadı mı acaba diye. ama sonra baktık ki -en azından üsküp, ohri ve üsküp'ün bulunduğu vardar ovası için- türk nüfusu bir hayli var ve orada birbirine geçmiş kültürlerin başında geliyor -diğer baskın kültürün arnavutlar olduğunu gözlemledim. o nedenle orada türk lokantasında yemekle esasında makedonya lezzeti tatmış olduk. yani new york'ta döner yemek gibi değil de, rusya'nın bir yerinde tatar yemeği yemek gibi bir şey oldu. neyse neden bu kadar uzattıysam? yedik oh mis gibiydi.

    çok yeşil memleket arkadaş. yine ohri-üsküp hattını baz alıyorum tabi. ohri falan, mükemmel! kampçı değilim de eminim güzel kamp alanları vardır. aklınızda bulunsun.

    fark ettiğim diğer bir şey de bu insanların kendi kültürlerine ve tarihlerine çok sıkı bağlı olduklarıdır. şimdi makedon milliyetçiliğine kayacak kadar mı bilmiyorum, o kadar bilgim yok ama benim gözüme baya çarptı. mesela üsküp'teki iskender meydanında iskender'in heykellerinden tutun da hanedan üyelerinin, makedon tarihinde öne çıkmış sanatçı ve edebiyatçılara kadar herkesin irili ufaklı heykelleri var. o büyük iskender meydanı'ı adeta makedon açık hava tarih müzesi gibi olmuş. ayrıca heykellerin arasından fıskiyeler, ışıklar falan. ha bir de klasik müzik çalınıyor meydan hoparlörlerinden. bu sanırım son zamanlarda ortaya çıkan bir trend. çünkü bahsettiğim meydanın bir kısmı hala restorasyon halinde. daha başka heykeller, restore edilecek binalar var demek ki sırada. hani son zamanlarda milliyetçi bir hükümet başa geçmişse demek ki...