1. yapmasını bilmediğimiz için elimize yüzümüze bulaştırdığımız kavram. ülkenin solu ne kadar bokun içindeyse sağıda öyle, bunun kime nasıl yaradığını izah etmeye gerek yok sanırım.
  2. bir tarihi olduğunu pek çok insanın bilmediği bir düşünce şekli. halbuki bugün pek çok insana çok doğal görünen milliyetçilik, bundan bir kaç yüzyıl önce dünyada yoktu. elbette farklı etnik gruplar, diller, lehçeler ve inançlar vardı. ancak insanlar kendi kimliklerini oluştururken, kendilerini bir "milletin" üyesi olarak tahayyül etmezlerdi. dini bir cemaatin, ümmetin parçası olmak, bir köyden veya yöreden olmak veya bir aşiretten olmaktı önemli olan. insanlar, kendileri ile benzer ağızları/lehçeleri kullanan insanlarla ortak paylaştıkları bir geçmişin ve geleceğin olduğunu, onları diğer dil gruplarından ayıran bir "özgün yan" veya kanbağı olduğunu hayal etmezlerdi. bu hayaller, son bir kaç yüzyılda yayıldı ve o kadar içselleştirdik ki, artık bunun doğal olduğunu düşünüyoruz. 13 yüzyıl öncesindeki bir yazıtta "türük" ifadesini gördüğümüzde, bunun tam da bugün bizim anladığımız anlamda bir "milleti" ifade ettiği sonucuna hemen varıyoruz örneğin. veya başından bu yana dünya tarihinin ana aktörlerinin "milletler" denen mistik kolektif özneler olduğunu, bunun hep böyle geldiğini ve hep böyle gideceğini var sayıyoruz.

    milliyetçilik ile ilgili çok güzel çalışmalar var türkçe'de. tavsiye ederim:
    (bkz: milliyetçilik kuramları)
    (bkz: hayali cemaatler)
  3. amerikan dış politika araştırmaları enstitüsü eski başk. ve abd'nin eski türkiye büyükelçisi r. strausz hupe; "milliyetçilik bu yüzyılın en güçlü gerici kuvvetidir... mal ve hizmetlerin serbest dolaşımını engeller, ekonomik ve kültürel gelişimi durdurur. amerikan halkının misyonu, milli devletleri tarihe gömmek, onların kalan halklarını, daha küçük birimlerde birleştirmek ve elindeki güç ile düzenin muhtemel sabotörlerini caydırmaktır."

    bilderberg'in ilk başkanı hollandalı prens bernhard; "milliyetçiliğin hüküm sürdüğü ortamlarda, insanlar egemenliklerini uluslararası güçlü bir organa devrini kabul etmezler. bizim önümüzdeki en hayati görev, onları buna razı etmektir."

    bu tarz siyasi söylemler ve uygulamalar birbiriyle örtüşüyorken, emperyalistlere karşı tam bağımsız, onurlu bir halk olarak yaşama isteğini örgütleyip eyleme dökecek en güçlü ideolojilerden olan milliyetçiliğin, ırkçılıkla karıştırılması, bilgi çağında vahim bir hata.
  4. genellikle ırkçılığa dönüşür.irkçılık ise amansız bir hastalıktır.nerden biliyorum,yakalanmıştım bir süre önce,ırkımdan olmayanlara önyargı ve nefretle bakmıştım.daha sonraları ırklar arası bir üstünlük olmadığını akıl yoluyla kavramıştım.bu kavrayışı yaşayışıma şükrettiren bir video gördüm geçen gün.korelilerle türkler uzun eşek oynuyorlardı ve gayet iyi anlaşıyorlardı.dedim ki:''lan olaya bak farklı kültür ,farklı tip,farklı boy,farklı davranış,farklı dil ama adamlar deliler gibi eğleniyorlar.'' yani kısacası şu ırk kötüdür,en iyi ...ölü ...gibi yaklaşımlar yerine insanların ırklara göre kötü,berbat olmadığını bu durumların kişiden kişiye farklılık göstereceğini kavramak gerek.sadece türkiye'de olsa iyi, dünyanın her köşesinde var bu kötü durum.
  5. bizde türkçülük cereyanın gitgide iki kola ayrıldığını iddia etmek istiyorum. bu iki cereyanı şimdi moda olan tabirlerle tarif etmek istersek, birisine “demokratik türkçülük”, diğerine “emperyalist türkçülük” diyebiliriz. demokratik türkçülük, milliyet esasını, her millet için bir hak olarak telakki ediyor ve türkler için taleb ettiği bu hakkı, diğer milletlere de aynı derecede hak olarak tanıyordu.
    ...
    emperyalist türkçüler ise, ekser avrupa nasyonalistlerine benziyorlardı: yalnız hakka değil, sırf kendi kuvvetlerini arttıran milliyetçiliğe taraftar idiler.
    ...
    demokratik milliyetçilik hakka müstenid ve sırf savunmayla ilgilidir. gasb edilen hakkı almağa, gasb edilmek istenilen hakkı müdafaaya çalışır; emperyalist milliyetçilik ise, taarruzidir, diğerlerinin hukukuna tecavüzü bile tecviz ederek kendi milliyetini takviyeye çalışır. taarruzi milliyetçilik, dünyada henüz bitmiş değildir. fakat zannediyorum ki bu yeni milliyetçilik, er geç yok olmaya mahkumdur; rusların, avusturyalıların, almanların başına gelen, bir gün olup diğer emperyalistlerin de başına gelecektir…

    efendiler, türklerin taarruzi emperyalist milliyetçiliği hatadır. bugün bu sözleri söyleyen, eline kalem aldığı, mektepte, medresede veya böyle serbest bir kürsüde söz söylemeğe başladığı andan beri daima demokratik türkçülüğü müdafaa etmiştir. bundan sonra, olayların verdiği derslerden ibret alarak, bu esası daha fazla bir kesinlikle müdafaa edecektir.

    yusuf akçura (içtihad, haziran 1914)
  6. her düşümceye ideolojiye saygı duyarım milliyetçilik hariç. sen rasgele bi ülkede bi ırka mensup doğmuşsun bunun neyini büyütüp bu kadar kutsal yapıyorsun ki.
    üstelik en çok milliyetçiliği savunanlar ya zamanında o ırktan en çok zulüm görenlerdir, ya da aslında başka ırkla kan bağı vardır da bunu saklamak için milliyetçi geçiniyordur.
    wtf
  7. amerika birleşik devletleri'nin -çok uluslu bir yapıya sahip olduğundan- yerine "vatanseverlik" düşüncesini koyduğu ideoloji. bütün ülkelerde vardır bu milliyetçilik ama ülkemizde savaş zamanı asker toplamak ve hükümetin kirli işlerini başkalarına yaptırmak dışında ne işe yaramıştır bilemem.

    bir kişi de "ben milliyetçi bir insanım. elin elon musk'ı uzaya roket gönderirken ülkemin buna seyirci kalmasına izin veremem. derhal çalışmalara başlamalıyız" dese keşke...
  8. ırkçılık seviyesine çıkmadıkça herkesin milletini vatanını sevmesinden daha doğalı ve güzeli olamaz.
  9. günümüzün küreselleşmiş dünyasında artık yeri olmayan modası geçmiş ideoloji. içinde yaşadığımız dünyada sınırlar ortadan kalkıyor, ulus kavramı anlamını yitiriyor, dünyanın öbür ucuyla iletişim anlık yapılıyor, ulaşım ise saatlere indirgendi. dünyanın ortak dili ingilizce oldu. tüm insanlık tek millet, tek ırk olma yolunda ilerliyor. böyle bir dünyada böyle çağdışı fikirlere yer yok.
  10. son olarak çomarı tank önüne sürmek için kullanılmış gazlama yöntemi. din, laik devletlerde yeterli gazlamaya imkan vermeyebilir. ama ara gazı olarak şahanedir.