1. (bkz: i'm gonna make him an offer he can't refuse)

    şimdi teklifim şöyle: bu biraz takasa benziyor. al ver al. allar sen-siz-o; ver ben.
    teklif şu. sizde sevgi var, bende künefe. önce benden künefe alıyorsunuz. sonra sevgi verip duruma göre geri sevgi alıyorsunuz. duruma göre dedik ola ki sevgi geri alamadınız olsun künefe almıştınız zaten kayıp yok.

    bir de en iyi ihtimalin gerçekleştiğini varsayalım, künefenin üstüne bir de sevgi alırsanız yani; matematiksel olarak ifade edelim

    künefe+sevgi=sevgi

    sevgi karşıya -sevgi olarak geçer mi? künefe=sevgi-sevgi

    burada gerekli işlemleri yaptığımızda künefe=0 olduğunu görüyoruz.

    yani bu ne demek? bedavadan künefe. bu devirde kim kime bedavadan künefe verir?
    işte bu yüzden reddedilemez bir teklif bu.
  2. sevdiğim herkes bir bir gidiyor gibi bir düşünce var bende. kime alabileceğinden fazlasını verdiysem şuan yanımda degil. yada benim yanlarında olmamam bir sekilde sağlandı. fazlası bozuyor herkesi. severim ama daha çok içimden severim. yolda karsilastigim bir kediyi köpeği de oyle severim. gözümu korkuttular bir kere. daha fazla hayatimdaki kimseyi kaybetmek istemiyorum. bunun için de gerekirse kimseyi sevmemeye bile raziyim. bunları kapalı olan televizyona bakarak yazıyorum. şuan bakacağım canlilik belirtisi gosterecek başka bir şey yok evde. ama yalnız değilim, sadece şimdilik tekim o kadar.