recep yazıcıoğlu

Kimdir?

1948'de sürmene'nin daha sonra ilçe olacak köprübaşı bucağında doğar, ilkokulu köyünde, ortaokul ve liseyi babasının görevi sebebiyle muğla'da tamamlar. babası müftüdür, nitekim kardeşi de diyanet işleri başkanlığına kadar yükselecek, akp döneminde bakanlık yapacaktır.

ankara üniversitesi hukuk fakültesini bitirdikten sonra aydın valiliğine maiyet memuru olarak atanan yazıcıoğlu, stajının ardından kaymakamlık görevine kalkandere'de başlar. bahçe, hamur, kırıkhan, alaca, ayvacık, akçakoca gibi ilçelerde kaymakam, 12 eylül darbe dönemine rastlayan alaca'da ayrıca belediye kayyumu olarak görev yapar. görev yerlerinde enerjik tutumu, kimseye müdana etmez tavrı, yeşilaycı davranışları ve bürokratik hantallığa açtığı savaşla sivrilen, makam kapısına "vurmadan girin" yazılı bu genç kaymakam, henüz 40 yaşına gelmeden çocukluk arkadaşı adnan kahveci'nin referansıyla 1984'te tokat'a vali yapılır.

tokat valisiyken merkez medyanın dikkatini çeken yazıcıoğlu, gerek mamudizm dediği her şeyi merkezden bekleyip yatan hantal bürokrasi anlayışına karşı dinamik hizmet yaptırması, gerekse alkolü yasaklaması, resmi dairelerde sigarayı kaldırması, kahvelerde oyunu yasaklayıp "kapıda kıraathane yazıyor hadi kitap okuyun" demesiyle basına konu olur. 4. murat benzetmesiyle çokça karşılaşır, ama bir yandan da ankara'nın yıllardır sürüncemede bıraktığı inşaatları kaymakamlar aracılığıyla imece usulü yaptırması sayesinde okulsuz yolsuz köy bırakmaz. 1989'da aydın'a atanan vali, burada muammer aksoy suikastını "ektiğini biçti" diye yorumlaması, kuşadası ve didim'de gece 12'den sonra müzik yayınını yasaklaması ve cezaevi annelerine sert müdahalesi yüzünden eleştirilse de hizmetlerine devam eder. 1991'deyse dyp shp hükümeti, artık büyük şehir bekleyen valiyi erzincan'a sürer. burada 20 yıldır bitirilemeyen ve artık bir çıbana dönüşen, yöreyi felç eden karasu köprüsü inşaatını tamamlama hikayesi, ayşe kulin'in ünlü romanı köprü'ye konu olmuştur. 1992'deki depremden sonra erzincan'ın yaraları sarılırken murat nehrinde rafting ve su sporlarını da teşvik eder.

1998'de merkez valisi olarak açığa alınır, beş yıl bankamatik memuriyeti yapar. bu yıllarda kitaplar yazan yazıcıoğlu'nun tekrar aktif görev alması, kardeşinin de vekil olduğu akp iktidarında olur. denizli'ye atanınca ayağının tozuyla "burası tekelistan olmuş" diyerek alkollü mekanları kapatmaya başlar. bu görevinde sadece sekiz ay kalabilecek, eylül 2003'te sağlık sorunları için ankara'ya giderken tıpkı çocukluk arkadaşı adnan kahveci gibi şüpheli bir trafik kazasında yaralanarak hastanede 8 eylül günü ölecektir.


  1. aslında sağa da sola da yaranamayan biriydi rahmetli. muhafazakar yaşantısı (karısını beşik kertmesi olmasına dayanarak okutmadığını ve şiddet uyguladığını bizzat rahmetli yenge hanım anlatıyor), 12 eylülcü damgası, atıf hocanın asılmasını eleştirmesi ve alkolle mücadelesi onu solcular tarafından sevimsiz biri yapıyordu. dhkp-c tarafından ölüm listelerine bile alınmıştı. sağcılarsa adem-i merkeziyetçiliği, üniter devlet yapısının hantallığını eleştirmesi ve emniyet müdürlerinin valiliğe atanmasına muhalefeti sebebiyle (işkenceci olarak bilinen emniyet müdürü kemal yazıcıoğlu'nun vali yapıldığı günlerde açıklamıştı bunu) pek sevmezlerdi.

    "manyak vali" veya "süper vali" diye anılan recep yazıcıoğlu, tıpkı cem karaca veya barış manço gibi "her ölüm erken ölüm değildir" dedirten kişilerden. akp döneminde muhtemelen milletvekili olacak (kardeşi AKP'den bakanlık yaptı, oğlu da aday adayı olmuştu), bu arada siyasi bir kimlikle gündeme gelecek ve ona göre kamuoyundaki algısı şekillenecek ama mhp idarede söz sahibi olunca da bu sefer partiyle arası bozulacaktı (mhp'li emniyetçilerin vali yapılmasına kızdığını söylemiştik). Ayrıca nevzuhur meslektaşlarının lüks yaşantısı da tepkisini çeker ve yine "istenmeyen adam" ilan edilirdi.