1. sanat toplum için yapılsaydı sanat olmazdı.
  2. sanat toplum içindir. çünkü sanatı toplum yaşatır ve geleceğe götürür. evinizde dünyanın en güzel resmini yapsaniz bile ona bakacak biri olmadığı zaman ne önemi kalır?
    yani ürettiğiniz her obje, suje ile buluşmalıdır. objenin değeri suje ile temas ettiğinde çıkan kıvılcım ile ölçülür. bu yüzden insanlarla buluşmalı ve onlarda bir duygu uyandırmalıdır. illa beğenme, estetik bulma değil, nefret de uyandırabilir. böylelikle tez+anti tez= sentez gibi bir çakışma oluşur ve yeni düşünceler ortaya çıkar. toplum ve sanat aydınlanma yaşar, güçlenir. sanatçı da doyuma ulaşır.
  3. sanat toplum için olmalı ancak sanatçı tepeden bakma hissi ile anlatımı basitleştirmeye ,rehber edasıyla yol göstermeye değil toplumun,günün içindeki güzelliği ve rezaleti etkileyici bir üslupla anlatmaya yönelmeli
  4. hala dönmesine inanamadığım goygoydur. yıllardır müzikle uğraşırım, kendime sanatçı demeyeceğim ama, yaptığım hiçbir şeyi sanat olsun diye veya toplum ilerlesin diye yapmadım. etrafımda ki pek çok çizer, yazar ve müzik ilgilisi yaptığını böyle aptal sebeplerden yapmıyor.

    sanat konuşma gibidir işte. icra edenin ifasesi, ilgilinin idraki.
  5. geyik değildir. yıllarca süren bir tartışmadır ve bu tartışmanın sonunda herhangi bir tarafı seçen sanatçı ona göre eserler oluşturur, bu durumun geyik olmaması için yeterli bir konu.

    bu konuda sanatçının karnının tokluğu mevzudur. eğer karnı tok ise yoldan geçen orkide çiçekli hanımefendi üstüne de şiir yazabilir, üsküdardaki konaktan sabah vapuruna çarpan güneş ışığına da şiir yazabilir. yani sanat yapabilir.

    yarı gelişmiş toplumlarda -bizim gibi- sanat toplum içindir anlayışı daha yaygındır, çünkü sanatı kavrayacak eğitim düzeyi, sanat için harcanacak zaman yoktur bu toplumlarda. sanatçıda toplumun bir aynası olduğuna göre safını topluma göre belirleyecektir. halk sefalet içindeyken orkide yapraklarından bahsedemezsiniz çünkü.

    gelişmiş toplumlarda ise refah düzeyi daha yüksek olduğu için sanatçı ay sonunu getirebilecek miyiz diye düşünmez ve daha özgür ve geniş bir alanda sanatını icra eder.

    aydınlanma avrupasına bakarsanız ilk önce para gelmiştir, ardından sanat, refah düzeyi ile sanatın yükselişi arasında bir doğru orantı vardır. sadece avrupa değil bütün dönemlerde bu böyle olmuştur.

    ülkemizde ne zaman gençler daha çok para kazanacağı bölümlerde takılı kalmaktan çıkıp yetenekleri ve sevdikleri işlere doğru yönlenirse o zaman felsefe, bilim, sanat ülkemizde değer bulur, gelişir.
  6. sanat kavramının zihnimde çağrıştırdığı ilk sözcük özgürlüktür. dolayısıyla, ancak sanatçının özgür olduğu ortamlarda gerçek bir sanattan söz edilebileceğini düşünürüm. özgür olan bir sanatçının ise, kendini belirli zorunluluklar içine sokmayacağını anlamak çok da zor olmayacaktır. yani sanatçı,toplum yararına olma gayesi güderek sanatını icra etmeye çalışıyorsa, benim zihnimde sanattan ve sanatından vazgeçmiş demektir. dolayısıyla sanat sanat içindir.
  7. uzun uzadıya bir çıkmaza girmenin lüzumu yok. yalın bir şekilde sanat, ifade biçimidir. insan kaynaklı olması onu hemen her konuya eğilmeye iter. yani bazı günler sonuna dek toplumsal gerçekçi kimi zaman ise anlaşılamayacak kadar özneldir. tüm bunlara karşın da illa bir fikri nitelemeye ihtiyacı yoktur. bazı eserleri sırf bu özelliğinden de severiz ki buradan da doğruca estetiğin derin sularına inebiliriz.

    üretim kısmına bir eğiliminiz yoksa, haz almaya bakın dostum.
  8. sanat sanat içindir , sanat toplumdan bağımsız bir olgudur , kültürel anlayışı gelişmemiş milletlerden dahi iyi sanatçılar çıkabilir zira sanat birikimli bir bilgi türü değildir. sanatçı toplumunu yansıtabilir , toplumu için sanat yapabilir ancak bu onun kendi özgür iradesi ile yaptığı bir seçimdir ve genel olarak sanatın toplum için olduğunu ifade etmez.
  9. sanat haz içindir becerebiliyorum hazzını yaşattığı içindir ve sanat matematiksel bir olgudur
  10. her ikisinin de yanlış olduğunu düşünüyorum. nasıl? bugün sanatçılarını bilemediğimiz binlerce keşfedilmiş, keşfedilmekte olan veya keşfedilmeyi bekleyen sanat eserleri bulunmakta. sanatçılarının yada toplumun bunu bilmemesi onların sanat olduğu gerçeğini değiştiremez. bu nedenle sanat toplum için olamaz.

    öte yandan sanatın her daim eğitici, öğretici, sanatçının ise 'ben buradaydım' diyen bir yönü olmuştur. bir nevi insana karşı ayna gibidir. sanatçıyı ve insanı; din, dil, ırk, cinsiyet, mezhep ayrımı gözetmeksizin farklı duygular uyandırsa da eğitir, öğretir, yol gösterir. bu yüzden sanat, sanat içinde olamaz.

    velhasılı kelam sanat, ne sanat içindir ne de toplum için. sanat, insanı insandan ayırmaksızın kişi içindir. anlaşılıp anlaşılamaması sanatı değil, kişiyi bağlar. bu konuda birikim yapmak sanatın değil kişinin işidir.