• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.88)
Yazar stefan zweig
satranç - stefan zweig
satranç sonsuz eski, ama aynı zamanda sonrasız yenidir; kuruluşu mekanik, ancak sadece hayalgücü ile etkilidir; geometrik açıdan sabit bir alanla sınırlı olmakla birlikte kombinasyonlarında sınırsızdır, sürekli kendini geliştiren, ancak yine de verimsiz, hiçbir yere götürmeyen bir düşünme eylemidir; hiçbir şey hesaplamayan bir matematik, esersiz bir sanat, temelsiz bir mimaridir.stefan zweig'ın, 1942 yılında, hitler iktidarından kaçarak sürgün hayatı yaşadığı buenos aires'te yayımladığı satranç adlı romanı, hem yazarın intiharından önce bıraktığı bir veda mektubu hem de doğrudan nazizm'i hedef aldığı tek kurmaca eseridir. new york'tan buenos aires'e yapılan bir gemi yolculuğunda, dünya satranç şampiyonu mirko czentovic, kendisi için beklenmedik bir rakip olan dr. b. ile karşılaşır. isimsiz bir amatör olan bu gizemli rakibin satrançla tanışmasının olağanüstü bir hikâyesi vardır. bir nazi kurbanı olan dr. b., o kara günlerde sadece satranç sayesinde ayakta kalabilmiştir.hikâyenin diğer kahramanı czentovic ise iletişim kurmakta zorlanan, yaşamında satranç dışında hiçbir şey olmayan, kazanmaya kurulu bir saat, soğuk, küstah, kuralcı, yüzeysel, kültürsüz, karacahil bir "dahi"dir. bu kısa anlatıda, zweig'ın tüm izleklerini bulmak mümkün: dünün dünyasından bugünün dünyasına geçiş, marazi tutkular, sapkın zekâlar, felaketlerini yaşamları boyunca taşıyan bireyler, fazişm ve kaba şiddet karşısında avrupa'nın ve dünyanın kaderi… (tanıtım bülteninden) (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. okuduktan sonra bir de daha önce yazıldığı gibi okan bayülgen'in seslendirmesini dinlemenizi tavsiye ediyorum.
  2. basit, 1 günlük ama güzel bir kitaptır.
  3. kesinlikle çok şey öğreten kitaplardan. çok satılan kitaplara şöyle göz gezdirirken öylesine almıştım fazla beklentim yoktu haliyle fakat okuduktan sonra iyi ki almışım dedim.insanın esaret altında yaşadığı psikolojiyi, kendi beynini kullanarak yapabileceklerini,satranç oyununun aslında basit bir oyun olmaktan ziyade ne kadar strateji içerdiğini çok etkileyici bir hikayenin ışığında okuyucuya aktaran, bir oturuşta okunan harika kitap.
  4. keyifli, akıcı bir kitap. ancak en iyilerim arasına gireceğini sanmıyorum.
  5. orta okuldaki satranç turnuvasında ikinci olduğumda hediye edilen kitap. çok merak ediyorum acaba o hocalardan biri bu kitabı okudu mu gerçekten. o yaşta çok da farkına varamadığımı düşündüğüm bir kitap.
    serin
  6. insanın çaresiz anlarda düşünce alanının deliliğe kadar giden sonsuzluğunun nasıl oyalacağına ilginç bir örnek olmuştur satranç. ayrıca czentovic'in temsil ettiği ortalamanın dr. b'nin temsil ettiği aydın tarafı nasıl alt edebildiğine de ışık tutmaktadır. satranca ilgisi olan olmayan herkesin kitabı bir çırpıda okuyacağı düşüncesindeyim.
  7. insanlığın faşizme karşı mücadelesine şahit olmak istiyorsanız satrancı okuyun derim.
  8. kısa ve öz kelimesinin somutlaşmış hallerinden biri olan kitap. bir çırpıda okunası, bazı felsefeleri arada bir açıp tekrar hatırlanmalı.
  9. modern dünyanın temelini atan avrupanın bir adamın karşısında düştüğü çaresizliği (hitlerin avrupayı işgali) ve bu mücadelenin sonucuna ilişkin karamsarlığı -czentovic karşısında dr. b' nin dayanamayarak masadan kalkması- alegorik şekilde anlatan roman. tabiki bu benim inandığım görüş, farklı düşüncelere de açık kitap. yapabildiğim kadarıyla karakterleri incelemek istiyorum:

    öncelikle czentovic romanda hep en çok ilgimi çeken karakter oldu. çocukluğunu anlatırken hiç bir şeye yeteneğinin olmaması ve buna zıt olarak satranç gibi zeka ile alakalandırdığımız bir oyuna ilgisi tabi ciddi bir tezat oluşturdu. yazarın bunu bilerek yapmış olduğunu düşünüyorum. yine kavramların altındakini çıkartmaya çalışırsak; bir toplumu yönetecek liderin en azından önemli noktalarda (eğitim, sanat, kültür vb) yöneteceği kişilerden daha bilgili olması beklenebilir. ancak burada da kendi zamanında hitlerin her ne kadar ressam olsa da bu konularda iyi olmadığı, kaba tabir ile cahil olduğu belirtiliyor. şimdiki zamana baktığımızda ise ülkemizin cumhurbaşkanının hangi üniversiteyi bitirdiği belli değil, heykellere rahatlıkla ucube diyebiliyor şeklinde çeşitlendirebiliriz. toplum ve yönetim, siyaset alanındaki hayret ettiren bu zıtlığı yazar çok güzel bir şekilde aptal bir çocuk ile satranç üzerinden kurabilmiş.

    dr. b' nin yaşadıkları arasındada en dikkate değer kısım şüphesiz tecrit edildiği kısım olsa gerek. hiçbir şeyin olmadığı bir odada tek başına kalması ve bir gün aşırdığı bir satranç kitabı vasıtası ile oyuna ilgisinin başlaması, zamanla oyunun iki tarafını da oynayabilecek; zihnini ikiye bölebilecek hale gelmesi çok güzel işlenmiş. yine czentovic ile maçlarındaki manipülasyonlara dayanamayarak kendini kaybetmesi ve arkadaşının uyarısı ile masadan kalkması yine insanlığın tiranlar karşısındaki halini güzel özetliyor.

    her bakımdan çok başarılı, düşündüren, satranca ilgi olduğunda okuma zevkini katlayan bir roman (belki uzun hikaye). stefan zweig okunmak isteniyorsa bu kitap mantıklı bir başlangıç olacaktır.