-
her sabah uyandığınızda aklınıza gelen ilk şey "o" iken bir sabah uyandıktan sonra kahvaltınızı yaparken bir anda aklınıza onun gelmesi ve kalbinizde esen şiddetli rüzgar ile atlatılan eşik. -
bazen sadece olanı kabullenip, gülümseyip, yoluna devam etmek zorundasın. -
yaşanmadan asla bilinemeyecek eşiktir. 'ben mesela uçarım mesela, yerlere göklere derken', kolay kırılmam; kırılırsam kolay toparlarım derken en son yerden parçalarımı topluyordum. vazgeçme eşiği, bir bakıma devam edememe eşiğine eş değer diyebiliriz. -
sizi sevmediğini,önemsemediğini anladığınız anda başlar. -
sevilen kişi senden vazgeçtiğinde,bende vazgeçiyorum diye avundugun eşiktir. -
birbirinizi hataya zorluyorsanız, en ufak sorunda hayatlarınızı alt üst ediyorsanız, eski bağlılığınız, saygınız kalmadıysa, birlikte olmak birbiriniz çile haline gelmişse eşiği çoktan aşmış olmalısınız. -
bir kişi seviliyorsa gerçekten vazgeçme diye bir şey olamaz sadece gittiğini kabullenirsin. -
kendi benliğini farkedicek kadar gözün acildiği noktada sevdiğin kisiden vazgecme süreci baslar ,kendini hic göremiyorsan vazgecme düsüncesine katlanilmaz.
ikisinde de bir kayip vardir. -
o eşik tek bir olayla geçilmez öncesi gelişim süreci vardır. her yaşanan o sınıra yaklaştıtır ve sonunda bir bakmışsın en basit olay o kişinin sonu olmuş -
daha iyisini bulduğun andır. en kısa yolu bu.
kimseyi kendinden daha fazla sevemezsin ve hep daha iyisini hak ettiğini düşünürsün.
bu sadece sevilen kişi için değil sevilen iş, sevilen yemek, sevilen elbise... hep daha iyisini buldukça diğeri büyüsünü kaybeder.
bu formül sadece söz konusu aile olunca çalışmıyo. çünkü zaten herkes en iyisine sahip.