• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (7.59)
Yazar paulo coelho
simyacı - paulo coelho
paulo coelho'nun 25 yıl önce kaleme aldığı ilk romanı simyacı, çeyrek asırlık macerasını tamamladı. kitabın abd'deki basımının ardından tam 271 hafta boyunca new york times'ın çok satanlarında kalarak eşi görülmemiş bir rekora imza atan simyacı, tüm dünyada olduğu gibi türk okurları da şaşırtacak bir sürprizle doğum gününü kutluyor.25. yıla özel, ciltli ve kutulu baskısı yapılan simyacı çıktı..(tanıtım bülteninden) (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. hayat yolda olmaktır der bu kitap,sırf bu mesajı için bile okumaya değerdir.
  2. güzel kitaplardan biri. lakin çıktığı yıllarda ya bizim halkımız okuma eylemini yeni keşfetmişti, ya kitap aşırı övülmüştü, bilemiyorum, çoğu kişide kitaba karşı bir bestseller aşağılaması var.
    yakın zamanda sevdiğim kişiye ilan-ı aşk ettim. bana asla karşılık vermeyeceğini de düşündüğüm için bana cevap vermemesini istedim. ve bu da aklıma simyacı'dan şu alıntıyı getirdi:
    "insanların yürekleri böyle olur. ulaşmaya layık olmadıklarını ya da ulaşamayacaklarını sandıkları için en büyük düşlerini gerçekleştirmekten korkarlar. " belki de öyle yaptım, bilmiyorum.
    şunlar da yine kitaptan bazı alıntılar. okunmaya ve hatırlanmaya değer:
    • "insan sevince nesneler daha çok anlam kazanıyor."
    • "gelecek allah tarafından yazılmıştır ve allah ne yazarsa yazsın , insanların iyiliği içindir."
    • “bir gün en yaşlı (ve en ürkütücü) kahin,deveciye neden bu kadar gelecekle ilgilendiğini sormuştu.
    -bir şeyler yapabilmek için ,diye yanıtlamıştı deveci. ve olmasını istemediğim şeyleri tersine çevirmek için.
    -o zaman bu senin geleceğin olmaz ki,diye yanıtladı kahin.
    -ama belki de olacaklara kendimi hazırlamak için geleceği öğrenmek istiyorum.
    -bunlara iyi şeyler söylense hoş. bir sürpriz olacaklar,dedi kahin. kötü şeylerse daha gerçekleşmeden acı çekeceksin...”

    • “kahin:insanlar bana danışmaya geldikleri zaman,geleceği okumam. onu sezerim. çünkü gelecek tanrı’ya aittir ve yalnızca o açınlar geleceği ve yalnızca olağanüstü durumlarda. geleceği nasıl seziyorum?şimdinin işaretleri sayesinde. gizin kökü şimdidedir,şimdiye dikkat edecek olursan, onu iyileştirebilirsin. ve şimdiyi iyileştirebilirsen,daha sonra gelecek olan da iyi olacaktır. geleceği unut ve hayatının her gününü şeriat’ın kurallarına uygun olarak ve tanrı’nın evlatlarına bahşettiği inayete güvenerek yaşa. her gün kendisiyle birlikte ebediyet’i getirir.

    • “insan sevdiği için sever. aşkin hiçbir gerekçesi yoktur.”
  3. bu kitap bin bir gece masallarındaki bir masal üzerine kurgulanmıştır. zahir romanında böyle diyordu yazar.
  4. çok fazla yorumlandığını düşündüğüm paulo coelho kitabı.
    bunun nedeni herhalde kitabı sevenlerin çılgınlar gibi kitabı övmeleridir(gerçi paulo coelho çok tartışılan bir yazar)(seven var sevmeyen var), ancak bu tür kitaplar hep biraz zorlamadır, bu yüzden eleştirilecekse de (yani eleştirelim diyorlarsa insanlar)(yeter ne övdünüz be diyorlarsa) iyi eleştirilir, güzel yerilir.

    güzel kitaptır, okunmalıdır. ne kazanacağınız size bağlı (o anki ruh halinize, veya kişilik olarak sizin karakterinize) ancak bir şey kaybetmeyeceğiniz kesin. (zaman dışında, ki kitap da çok kalın değil)
    dag
  5. "bir kitap okudum hayatım değişti." cümlesinin benim için somutlaştığı kitap. ilkokulda hocamız aldırmıştı, değiştirerek sırayla okuyorduk. kitabın sonuna geldiğimde "ne yapacağımı" anlamıştım. aslında kitap, tam o yaş dönemlerinde bireyin "şekillenmesini" sağlamak adına önemli.
  6. tekrar tekrar okuduğum, bıktırmayan selüloz yığını.
  7. çevirisi mükemmel olan türkçe'ye çevrilmiş nadir kitaplardan biridir, herkesin aksine olay örgüsü bana çok basit gelmiş ve merak uyandırmamıştı.
  8. ne var kitapta bu kadar popüler olacak anlamadım. tamam kötü bi kitap değil ama güzel de değil. bu kadar insanın gördüğünü ben mi göremedim diye düşünüyorum ama bundan sonra paulo coelho asla. zamanımı çaldı.
  9. kitap metafizik ve dinin yüzyıllardır çeşitli yerlerden fırlayarak hep aynı gerçek olmayan klişeleri anlattığı pek çok öğeyi içermekteyken benim faydalı bakış sağlamama yarayan diyebileceğim birkaç yerden ikisini paylaşayım :

    1. santiago'nun billuriyecide kullandığı oldukça etkileyici pazarlama tekniğiydi. artık rağbet edilmeyen bir yokuşun tepesinde bulunan dükkan pek müşteri çekmemekteyken kahramanımızın önce vazoları parlatarak objelerin görünümlerinin reklam üzerindeki etkisini gösterdiği ve bu uygulamasının billuriye dükkanının satışlarını arttırmaya başlaması ve sonrasında da yokuş yukarı çıkan müşterilerin yorgun olacakları mantıklı çıkarımını yaparak, gözlemleyerek bu insanlara kristal bardaklarda çay ikram etmeye başlarlar. sonucunu aldıkları bu toplumsal deney bize sosyolojiye, fizyolojiye ve psikolojiye hakim olmanın ekonomi alanında da insanı ileriye taşıyacağını göstermiştir.

    2. çölün ve kervanların ruhu olduğunu belirterek ve kervanların çölün ruhuna uygun olanlarının çölü geçebileceğini anlatan kısımda dolambaçlı olarak anlatılmaya çalışılan da aslında doğaya hakim olan doğal seçilimin kendisi, yasasıdır. yani uyum sağlayabilenin (en güçlünün) ayakta kalışının (varlığını devam ettirmesinin) anlatımıdır.


    bu kitap mevcut popülerliğini hak etmiyor düşüncesindeyim. pek çok arkadaşımızı hangi yönüyle etkiledi bilemiyorum ama beni etkilemedi fazla ve okuyabileceğim (bunu okuduğum sürede) çok kıymetli kitapların önüne geçti. okumak isteyen okuyabilir elbette tercih sizlerindir. her ne olursa olsun her kitaptan bir şeyler kazanılabilir yeter ki elimizde uygun argümanlarımızla okuyalım...