1. türkiye'de sevilmeme nedenlerini düşündüğümde bir kaç cevap bulduğum topluluk;
    1- türkiye'de yaşayan insanlar için vatan kutsaldır, gerekince uğruna ölünecek olandır. haliyle toprağını, vatanını bırakıp kaçan insan bu ülkede 1- 0 yenik başlıyor. 15 temmuz gecesi tankların önüne yatan insan mültecilere acımaz, onun bakış açısından son derece doğaldır bu durum.
    2- insan vicdanen kendisine yabancılaşıyor suriyelileri sevmiyorum dediğinde ama bir "ama" var malesef, herkesin "ama"sı kendine. biz zaten toplum olarak atatürk'ün bıraktığı yerden bırakın ileri gitmeyi "muhasır medeniyetler seviyesine gelmeyi" geri bile giderken suriyelilerin gelmesiyle bataklığa saplandık.
    3- bu cümle pek insani gelmeyebilir. avrupa ülkeleri, kanada vb mültecilerin okumuş, bilgili, kültürlü olan kısımlarını bilgili olanlarını seçerek yasal yollardan ülkelerine aldılar. türkiye'ye ne kaldı zaten elimizde yeterince yokmuş gibi vasıfsız eleman.
    4- söylentiler ah şu söylentiler. mesela benim duyduğum iş kur dilencilik yapan suriyelilere iş imkanı vermiş. bir iki gün çalıştıktan sonra dilencilik daha kolay gelmiş ve işi bırakmışlar. doğru mu bilmem. başka bir duyduğum her suriyeliye belli bir miktar para veriyormuş devlet suriyelinin yaşadığı evin su, elektrik vs faturasını gösterdiklerinde. sevimli dostlarımız başkalarının yaşadığı evlerin faturalarını üzerlerine alıp 8 9 kişi bir evde yaşıyorlarmış.
    5- bir kaç yıla kalmadan vatandaşlık verilerek oy deposu olmaları. demokrasinin kalbine "yasal" hançer.

    edit: insan insanlığından utanıyor onları istemiyorum derken ama işte o "ama" kendileriyle ilgili oldukça duygu yüklü ve mantıklı bir şiir yazılmış. benedict cumberbatch'in sesinden dinleyebilirsiniz buradan.
  2. ekşisözlük'te bugün debe'ye giren şöyle bir entry var, suriyeli mültecilerle ilgili.

    bir de böyle okunsun diye buraya bırakıyorum.

    ırkçı olmama ramak kaldı sayelerinde..maalesef ablamın başından geçen bir olayı anlatmak istiyorum, neyle karşı karşıya olduğunuzu iyice anlayın diye.

    ablam psikolog olarak çalışıyor. her akşam pendik (iş yeri) - göztepe arası çift katlı otobüsle gidip geliyor. bir gün yine saat 7 civarı işten çıkıyor. otobüse biniyor, gidiyor üst katta oturuyor. üst katta da iki tane kız ve bir kaç insan daha var, o iki kız yanyana oturmuş vaziyetteler. ama genel olarak epey tenha bir otobüs.

    bostancı civarlarında biri daha biniyor, çıkıyor üst kata. her taraf boş olmasına rağmen geliyor ablamın yanına oturuyor. ablam tabi hafif kıllanıyor, zira otobüste yer çok. neyse biraz toparlanıyor ve pencereden etrafı incelerken yanda türkçe fısıltılar duyuyor kaburgasında hafif bir batma hissediyor. döndüğünde bu o.ç. ablama otobüste alelade bıçak çekmiş vaziyette ve ablama bakıyor. ablam tabi bir anda şok oluyor ve ne yapacağını şaşırıyor. daha sonra cüzdanından para çıkartıyor ve bütün parasını verip "başka bir şeyim yok, al ve git" diyor. bu o.ç. biraz tecrübesiz sanırım, çünkü parayı alıp gidiyor, zira ne bileyim cep telefonunu, ne bileyim takılarını vs başka şeylerini de alabilir. giderken de ablam bir kaç koltuk arkasında kalan 2 kıza dönüp sadece ağzını oynatarak "bıçağı var" diyor. daha sonra kızlar konuştuğunda zaten ablamın yanında oturduğu andan itibaren epey şüphelenmişler ama bir şey diyememişler.

    eleman iner inmez ablam polisi arıyor, hangi durakta indiğini, eşgalini falan tarif ediyor ancak maalesef bulunamıyor.

    şimdi sayın sevgili sözlük yazarları, ben bu o.ç. yi bulsam o bıçağı alsam taşşaklarından başlayıp ağzına kadar yarsam suçlu muyum? kendi halinde işe giden birine bıçak çekip her şeyini alan bir insana merhamet mi göstermeliyim? ırkçılığım için özür dilerim, ancak bu olaylar aşırı sık olmaya başladı.

    alayının benim gözümde değeri yok. ben türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak gelsem böyle bir şey yapmam çünkü. ^:savaştan kaçıp^ eşimi hamile bırakıp bir de o imkansızlıklarla başka insanlara bıçak çekmem, insanlara tekme atmam, insanlara küfretmem.

    adaleti biz sağlamadığımız için şükredin.
    umarım başınıza böyle bir şey gelmez, en kral hümanist bile delirir çocuğuna/annesine/ablasına/kardeşine vs. bir şey gelse..

    sorun burada zaten, milliyetçilik bir hastalıktır arkadaşlar. almanya'da türkler için "integration deficit" yani entegre eksikliği denildiğinde buna karşı çıkan güruh burada aynı ayrımcılığı suriyeliler için yapıyor. bu hastalığın ismi de "ikiyüzlülük"tür.

    şimdi üç-beş türk gidip fransa'da aynı hareketi yapsa ve bu yüzden bütün türklerden nefret edilse ne hissetmemiz gerekir? ya da bu olayın öznesi suriyeli değil bir türk olsa türklere karşı bir tavır mı takınmamız gerekir? ayıptır ya hu.

    edit: yanlış buton kullanımı.
  3. bu ülke sınırları atalarımızın şehitlerimizin kanlarıyla çizildi. eğer araplar da sırtımıza bir hançer takmasaydı belki tolerans tanınabilirdi fakat kadın, çocuk ve yaşlılar hariç bir tane suriyelinin bile burda olmasına tahmmül edemiyorum. şu an bizim askerimiz suriyede şehit oluyor onlar burdalar farkındasınız değil mi ?
  4. kadın ve çocuklar gelse sadece anlarim da o lavuklar ne diye geliyor onu anlamadım. hadi geldiler, hükümet dedi ki size eğitim vereceğiz, silah vereceğiz, sadece 84 tanesi gitti. hiç mi vatan millet dusuncesiz yok bunlarda. şimdi de sağa sola sıkıntı yaratmaya başlamışlar. yakında yavaş yavaş olum haberleri gelir illa ki. bunlar iflah olmaz namussuz bir millettir. acitasyon yapmaya hiç gerek yok. petrollerini kim aldıysa multecisini de o alsın, benim gorusum budur.
  5. ülkede savaş çıksa kaçacak kişiler belli oluyor böyle böyle. arkadaşım ben diyorum ki, kadın çocuk her neyse gelsinler, amenna. ama 25 yaşındaki 30 yaşındaki adamin burda ne işi var. gidip savunsun neyi istiyorsa. ülkesini seviyorsa, birkaç yil önceki hayatını istiyorsa gitsin onun için uğraşsın, burda ne işi var. adam gelmiş bizim evin yanına dükkan açmış. hergun gülüp eğleniyorlar. buraya kadar sıkıntı yok ama ülken bu haldeyken senin ne işin var bu beğenilmeyen ülkede. sen ne diye avrupaya kaçmak istiyorsun bu ülkeden. git elinden geleni yap, ne yapabilirsen artık. bir de dükkânın önüne yayılmışlar, gelen geçen kızlara laf söz yapıyorlar. sonra dovdun mu suçlu biz oluyoruz. onların ne hakkı var huzurumuzu kaçırmaya. sen neyin humanistliginden bahsediyorsun?
  6. bir süreç bu kadar kötü yonetilebilirdi sanirim.
    medeni bir ulkeye vize almak veya girebilmek için güzel bir hesap verirsiniz.
    simdiyse ben sokakta suriyeli dilenci görüyorum.
    medenilik seviyemizi buradan ölçün.
  7. "bak salarım ha üstünüze" diye avrupaya karşı kozumuzmuş gibi davranılması üzüyor
  8. çocuk, yaşlı ve kadınları tenzih ederek söylüyorum hepsi zavallı. bizim dedelerimiz bu topraklar için şehit olurken onlar bizi arkamızdan vurdu. şimdi ise yine onlar savaştan kaçıyor ve bizim askerlerimiz onların ülkesinde şehit oluyor. onları alan hükümete de onlara da yazıklar olsun.
  9. güneyde yoksulları, kuzey ve egede zenginleri yaşayanlardır.
  10. hala nasil insafsizca ve vicdansizca yorumlar yapabiliyorsunuz. ulkenin her yeri karismis durumda. yarin bizim basimiza boyle bir sey gelse, siginacak bir ulke bulsak ve o ulkenin insanlari bize bu sekilde baksa bu sefer de yok x'liler soyle kotu boyle kotu dersiniz. isvicrede yasiyor olsan ve bu yorumlari yapsan empati yoksunu diyebilirdim. bu insanlar resmen avrupa ile turkiye arasinda pazarlik konusu oldular. kim ister ulkesinden uzakta ve sokaklarda yasamayi. kac gun dayanilir bu sartlarda yasamaya. 5 yildir kaciyor bu insanlar savastan.