1. bölüm ne olursa olsun kazanmak sadece başlangıçtır canım kardeşim.

    kütüphanede sabahlarken ben bir haftada 100 sayfa notu nasıl bitiririm diye tırnak yerken adam gelip notlarını yerden masaya kadar üst üste yığıyordu. her zaman şükrettim össde attıklarım tutmadı diye... olur ya şansım benimle olsa, yüksek puan yapsam gaza gelip tıp yazardım. allah korudu. ben tıp okuyabilecek güce sahip değilim.
  2. doktor olma ideali taşıyan bir insan her türlü okur savından yola çıkarak cevabı "kazanmak" olan soru.
  3. kazanması zordur, her şeyi bilsen de öss ayrı bir sınav, o heyecanla ne yapacağın allaha emanet. okuması diğer bölümlere oranla zordur. ama tempoya alışılınca geçmenin çok kolay, öğrenmenin ise bir o kadar zor olduğu görülür. bir de tus gerçeği var ki öss'den beter. doktor olmak da bu sürecin en son ve en zor basamağı. ben boşver derim.
  4. kazanmakta bir zorluk yaşamadım , bitirmekte de öyle. tıp fakültesini gerçekten iyi bir doktor olmayı amaçlayarak kazanırsan öğrenimi hem tatli hem de daha kolay olur.
  5. tıp öğrencisi terimi biraz karmaşıktır. şöyle ki;

    tıp fakültesinde okumak için sınava girip yeter puan almak o fakülteden başarılı bir şekilde mezun olmak için yeterli olmayabilir. tıp fakültesinde okumak için doktor doğmak gerekir. ülkemizde ve dünyada hakkıyla okutulan bir bölüm varsa o da tıp fakültesidir. insanın onca kitabı hatim etmesi altı yıla sığmayabilir. ancak içinizde yanan bir ateş olmalı ki-çoğu zaman bu bile yeterli olmayabilir-doktor olarak mezun olun. üniversite giriş sınavında devasa puanlar aldıktan sonra "hmmm...puanım hede hede üniversitesinin tıp fakültesine yetiyor. gidip okuyayım." demek sağlıklı olmaz. doktor doğan biri için ise puanın önemi yoktur. o sadece okuyup mesleğinin sahibi olmak için bir formaliteyi yerine getirecektir. sınava girer, kazanır, okur, mezun olur ve hastane koridorlarında koşturmaya başlar. onun hayatı budur ve hiç bir rahatsızlık duymaz. mutlaka bazı engeller çıkacaktır karşısına; fakat tıp sevdasını taşıdığı sürece o engeller sadece zamanını çalacaktır. sonuç kaçınılmaz bir başarı olacaktır.

    tüm bu yazılanlar bir de hukuk fakültesinde okuyan ya da okumak isteyenler için de birebir geçerlidir. tıpkı doktor doğmak gibi hukukçu da doğmuş olmak gerekir.
    hayatını tıbba adamak, gerçek bir tıp öğrencisi olmak anlamına gelir desek yanlış söylemiş olmayız herhalde.
  6. okuması da kazanması da tahminimce o kadar zor değildir ama okuduğun sürenin uzunluğu adamı korkutuyor. okul desen sanırım 6 sene bunun uzmanlığı var akademisyenliği var temiz 10-12 seneni hibe edeceksin.