1. olanları anlayamıyorum ve denemeyi de bıraktım.herşeyin kimin şuçu olduğunu araştırmaktan yorgunum.ben gerçekten çok yorgunum,yarattığım bu yıkımın ortasında yapayalnızım.ve senin bir yerlerde mutlu olman,bunun ihtimali beni huzursuz ediyor.beni bir zamanlar sevdiğine inandığım ya da inandırıldığım insanların beni hala düşünüp düşünmediğini merak ediyorum.ve bana öyle geliyor ki tamamen yalnızım.sizlerin tamamen dışında,düşüncelerinizin uğrayamadığı bir evrende.evet hala kendimden nefret ediyorum ve hayatımın geri kalanıyla ne yapacağım konusunda hiçbir fikrim yok.hala hayal kuramıyorum.biblolarım ve tablolarım onarılmaz halde kütüphanemde tek kitabım dahi kalmadı,televizyonum hala çalışmıyor,duvarlarım çatlak ve izlerle dolu.herşey arkasında bir iz bırakmayı beceriyor gibi,duvara fırlatılan nesneler bile.burada,bu evde bitmiş bir hayat görüyorüm,uzun bitmeyen geceler,sinir krizleri,yok etme arzusu,terkediliş,anılar ve anılar.beceriksizce sevme çabalarımız.hatırlamayı deniyorum tüm bunlar bana olmadan önce nerede olduğumu,nereden başladığımızı.bana dönmem gereken yer orası gibi geliyor.biliyor musun hala yazdığım hiçbir şeyin sonunu getiremiyorum,iyi geceler.
  2. insanlar karmakarışık hissetmeme neden oluyorlar.bir süredir ruh halimi stabil tutmayı denememe karşın bunu başaramıyorum.kendimi her şey karşısında güçsüz hissediyorum,hiç bir şey üzerine sorumluluk alamıyorum,dayanılmaz bir umursamazlık içindeyim.kendimi,hayatımı uzaktan izliyorum gibi.her şeye yabancılaştığımı hissediyorum.insanlarla konuşmayı başaramıyorum.hayatıma hızla girip çıkmalarına engel olamıyorum.aşık oluyorum ya da kısa bir an için kendimi buna inandırıyorum.ve hızla kaybediyorum,bana kendimi nasıl bu kadar kötü hissettirdiklerini anlayamıyorum.istediğim tek şey yaşamıma devam edebilmek.beynimdeki insanları buna ikna etmeye çalışıyorum.izin verin hayatta kalayım demek istiyorum.ancak çevrem aşamayacağım engellerle kuşatılmış gibi ,artık sevmeyi umut etmeyeceğim ,yalnızlığıma alışmıştım yeniden alışacağım sonunda dönebildiğim tek bir yer varsa o da kendimim sanırım çünkü herkes tarafından tuhaf bulunuyor ve sevilmiyorum.herkes,her şey tarafından yalnızlığa mahkum ediliyorum oysa ben de kendime tahamül edemiyorum.bu saatlerde tüm sorunlar olduklarından büyük görünüyor ve baş edilemez.yeniden denemek istemiyorum,yeniden hayal kırıklarımla yapayalnız kalmak istemiyorum.ancak tüm bu sorunları biraz olsun dağıtması için sabahı bekleyeceğim.
  3. sanırım dert dinlemek de anlatmakta pek bana göre değil, özellikle de dinlemek dışında pek bir işe yaramıyorsam. yani evet biliyorum bazen insanlar daha fazlasına ihtiyaç duymayabilirler ama ne zamanki insanlarla ve problemleriyle fazla yüzleşmek zorunda kalıyorum kendi içimdeki dengeyi de yitiriyorum. ama bir yandan konuşalım mı diyelim diyen adama hayır da diyemiyorum. atılan her mesaja hızla dönüş yapmayı deniyorum. oysa acayip yoğun bir dönemdeyim. bırak kendime zaman ayırmayı stresten uyuyamıyorum. kendimle bile bu kadar ilgilenmezken ne diye bu çabam anlamıyorum.
    işte bugün kendimi bitkin bir halde oradan oraya sürüklerken düşündüm bunları. biraz insanlardan ve dinlemekten uzak kalmam gerekiyor.
  4. her şeye o kadar sinirliyim ki. biz niye birliktelik yaşıyoruz, ben niye yaşıyorum lan.
    depresyonu, bir insandan ayrılmanın acısını hangi sığlıkta yaşıyoruz.
    evet, hala anlayamıyorum. yani, ciddi ciddi anlayamamın siniri bu. bu benim tanıdığım insan mı, bunca zaman ne oynamış, ben ne izlemişim. hayat çok kötüydü en son, ölmek istiyordun?
    kendi kendime de soruyorum bazen, içten içe benden ayrıldığı için mutsuz olmasını mı diliyorum diye ama sorun bu değil. tek istediğim insanların daha az çelişkili olması.
    kendimi öldürmeden önce formumu hala koruyor muyum bir kontrol edeyim de demiş olabilir, onun kendini iyi hissetme şekli de budur, yalan söylemiştir... of hiçbir ihtimal beni sakinleştirmiyor. ne kadar kötü tercihler yaptığım gerçeğiyle yüzleşiyorum ve mutsuzum.
    neyse, ne de olsa artık ayrı iki insanız ve hayatımda olmayacak. bu kadar üzerinde düşünerekte zaman kaybediyorum. asla anlayamadım zaten.
    okuyan herkese de size kendinizi benim hissettiğim gibi hissettiren kimse için fazla çabalamayın. kafanızı karıştıran, seven, aldatan, yalanlar söyleyen, cümleye her zaman benle başlayan ve sizin duygularınız için en ufak sorumluluk taşıdığını düşünmeyen.
    ve eğer ayrılırsanız, ne yapıyor diye de merak etmeyin. çok iyi de olabilir, çok kötü de ve iki ihtimal de sizin kendinizi daha iyi hissetmenize sebep olmayacak.
    ne yazıyordum nereye geldim. yazarken yazarken hangi ara ilişki uzmanı havasına girdim bilmiyorum. :)
    herkes kendine iyi baksın işte.
  5. kabullenilemiyorum. zayıf olduğum, kendi kararlarımı alamadığım, hayatı en berbatından bir senaryo olarak gördüğüm için. dengesiz biriyim. ne istediğimi bilmiyorum. herhangi bir şeyi isteyip istemediğimi bilmiyorum. umudum yok, hayallerim yok, kimse için bir şey ifade etmiyorum. gerçekten dramatik bir anda dahi yapabildiğim tek şey gülmek. acımla eğleniyorum. kendimi içten bulmuyorum. sanki derinimde bir yerlerde var olan tek şey duraganlık. geri kalan tüm bu hisler,sorunlar suni. sevmeyen, acı çekmeyen, vurdumduymaz, yaşamın dokunamadığı, benim dokunamadığım bir şey var içimde. kim olduğumu bilmiyorum. gerçeğin hangisi olduğunu bilmiyorum. acı çeken yanım mı gerçek yoksa hayatla dalga geçen, başıma gelen hiçbir şeyi önemsemeyen mi? hasta bir insan mıyım? hayatıma herkes kadar devam edebilir miyim? ben biri miyim? bir miyim?