1. lise sonda (yeni mezun) ingilizce öğretmenimle çıkıyorduk hatta çıkmaktan öte (sevgiliydik).üniversite hazırlık dönemi de devam eden ama sonra (hayatın gerçekleri mi demek gerekiyor bilmiyorum) olmadı,yürümedi,ayrıldık..
  2. şimdi farkettim bilmiyorum normalmidir ama bana garip geldi.girdiğim yorumdan fazla favoriye eklediğim var..sanırım çok verimsizim..ama bir yandan da tam olarak nickimi açıklıyor.
  3. biraz önce bazen farkında olmadan grup kelimesini gurup diye yazdığımı anladım..
  4. ilk özel mesajı kendisi yazıp bir iki satır sonrasında,bir iki şey sorduktan sonra hiç bir vedalaşma cümlesi,kelimesi kullanmadan ortadan kaybolanlara küfür etmemek için kendimi zor tutuyorum.
    öğrendiğin hoşuna gitmediyse veya öğrenmek istediğini öğrendiysen bu sana yetiyorsa her durumda tamam iyi akşamlar,iyi günler diler gidersin nedir bu tavır?
  5. youreads'de gezindikçe zaman zaman burada yerim olmadığını düşünüyorum..
  6. bazen dünyada gerçekten bana anlamlı gelen bir şey var mı diye sorgular halde buluyorum kendimi. işin kötüsü bazı anlarda hiç ama hiç bir şey bulamıyorum.
    o anlardan kurtuluş her zaman müzikle oluyor. hiç bir özelliği olmayan sıradan hatta berbat bir müzik bile olsa, o anda bana dünyanın en güzel şarkısı gibi geliyor.
  7. ben yazdıklarını tartan, değerlendiren, şu kelimeyi kullansam daha anlaşılır olur gibi şeyleri düşünmeden yazan biriyim.
    ülkede yaşanan kötü bir olay olduğunda, açılan başlığa hiç bir şey yazmak istemiyorum ve özellikle bundan kaçınıyorum.
    bu tür başlıklara yazmayı düşündüğümde, yazdıklarımın hangi noktalara gideceğine dair hiç bir fikrim yok. belki çok anlamsız belki tamamen ağza alınmayacak küfürler içerecek. en iyisi içimde kalsın.
  8. öylesine nadir hayal kurarım ki, bu nadir anlar da biraz farklı oluyor, hayalin içine ( kışın ortasında, yazın tüm kokularını hissedecek, renklerini görecek, çiçeğin üzerinde dolaşan arının vızıltısını duyacak kadar) gömülüp kalıyorum bir süre.
  9. bu ülkede hangi fikirden, hangi ideolojiden olursa olsun, karşılaştığı, duyduğu, gördüğü her şeyi siyasete alet eden, istismar eden, ipin ucunu yakaladım bunu kullanayım zihniyetindeki kötü niyetli, ön yargılı insan görünümlü yaratıklardan bıktım artık.
  10. sebebini ben de çözemiyorum. eskiden araştırıp, gözüme kestirdiğim veya üzerinde çok konuşulan güncel bir filmi izlemek için özellikle vakit yaratır ve zevkle izlerdim, ama artık içimden film izlemek gelmiyor. üzerimdeki bu havanın kalıcı mı, gelip geçici mi olduğunu bile bilmiyorum. uzun zamandır film izlemiyorum, bir zamanlar yabancı dizilerin bir sezonunu iki günde bitiren ben, artık dizi bile izlemiyorum.
    televizyon izlemeyi bırakmam (sadece gece yatarken, uyumama yardımcı olduğu için cnntürk veya habertürk tv'de aynı konular etrafında dönen boş siyasi tartışma programlarını tv'nin uyku saatini ayarlayıp açık bırakmamı saymaz isek) neredeyse bir buçuk seneye yaklaşıyor.
    çok kitap okuyan biri hiç bir zaman olmadım, arada okuduğum kitapları da bıraktım. uzun bir süredir kitap da okumuyorum.
    şiir hayatımda hiç anlam taşıyan bir olgu olmamıştı ama şimdi sanki açlık duyuyormuşcasına şiire kaptırdım kendimi. okuduğum bazı şiirleri o an için çok beğeniyorum ama zihnimde hiç bir şiir kalıcı yer edinemiyor. sanki o anı yaşıyor gibiyim sadece.
    üzerimdeki bu hal nedir hala çözebilmiş değilim ama yakında çözerim.