1. dünyanın en gereksiz şeylerinden bahsedebileceğim, bir sürü şey tartışabileceğim, rahat rahat muhabbet edebileceğim birine ihtiyacım var.
    the shining analizi yapabilecek biri yok mu şu dünyada?
  2. yine ankaraya geldim, eşyalarımı yerleştirdim, çalışmayan televizyona sinirlendim, sabah yolda rap yaparak yanımdan geçen çocuğa güldüm, yine bir sürü insan gördüm, bir sürü derse girdim, niye implantlar pahalı olur onu öğrendim, bir arkadaşımın iddia kuponunu bozdurdum, saatlerce yürüdüm. gün hala bitmedi. bir tek bana mı bir gün sanki yüz saatmiş gibi geliyor??
  3. kalbim çok kırık, neyi yanlış yapıyorum?
    edit; saat 5 ve ben o kadar mutsuzum ki, lütfen düzelsin artık
  4. bugün aldığım dudak kaleminin ucunu yurda geldikten yarım saat sonra kırdım, rimel sürmeyi yeni öğrendim. makyaj yeteneğim gözlerimi yaşartıyor gerçekten
  5. en sevdiğim şey akşam saatlerinde kahvaltı yapmak ve koltuklar.
    niye koltuklar? çünkü 6 senedir yurtta kalıyor olmak bunu gerektirir. inanın bana bir koltukta oturmanın verdiği keyif muhteşem bir şey.
    ve taze demlenmiş çay, yemekler tabiki.
    en önemlisi, bir düzeninin olması. ordan oraya taşınmamak sürekli.
  6. çocukluğumdan beri uyku bozuklukları yaşıyorum. sürekli uykusuzluklar, kabuslarla geçti hayatım. ağlayarak uyanma, sayıklayarak uyandırılma, yüzde çizikler. bir süredir iyice kötü bir seviyede. bir gece nasıl 3-4 kabus görebilir bir insan? uyumaktan korkuyorum. uyuduğum zamanlarda da hiç kaliteli bir uyku olmuyor. asla derin uykuya geçemiyorum. bilinç kaybı içinde garip gurup görüntüler, hayaller içinde yüzüp duruyorum. uykuya dalmakta sıkıntı yaşıyorum. yok mu bunun bir çözümü? kafayı yemek üzereyim çünkü. yardımcı olabilecek herkesten yardımını en azından bir öneri bekliyorum.