1. hiç dokunmadığımın, hiç koklamadığımın, hiç hissetmediğimin, görmediğimin, ah beni ben anlatınca anlayanımın terkedişiyle kendime geldim.
    sadece bir ses ve kelimelerden ibaret olanla, nasıl olur da telepatik bir ilişki düzeyine gelinebilir mucizesini anlattım. anlanmadım. terkedilişimle kendime geldim.

    aldım elime en ağır demirli kazmayı ve en pis küreği. vakitin ve mekanın zerre önemsiz olduğu, yağmurla terimin birbirine karıştığı, kahrolası gece sildim, kaçtım, gömdüm her şeyi.

    öyle gömdüm ki gömdüğüm yeri hatırlarım korkusuyla gidemiyorum oraya. bilirsiniz, telefonda mesajlara girememek, galeriye girememek gibi. o siteye giremiyorum.

    anladım ki, tüm kusurlarına kurban olmak istemeyeceksin. tüm hataları, olumsuzlukları bile kalkıp sevmeyeceksin. yıllar yılı her şey ile dışlanmışı alıp, ondan daha dışlanmış yaparsanız kendinizi, o da popüler kültür insanları gibi yargılayacaktır sizi aslında olmayan şeylerle.

    her zaman azılı bir hayvan gibi saldırıp, koparıyor işte insanın bir parçasını başka bir insan.
    biz tükendiğimizi anlıyoruz fakat, onlar anlamıyorlar büyümediklerini...
  2. elimde büyülü olduğuna inandığım bir yüzük var. ucunda kırmızı küçücük bir taş.
    büyülü olduğuna inandığım biri, kendi isteğiyle verdi onu bana. hani büyülü lütuflar vardır ya, öyle.
    yüzüğümü mutlaka yanımda taşıyorum. çalışırken çantamdan çıkarıp, bilgisayarımın önüne bırakıyorum. beklerken, onunla oynuyorum.
    yüzük, tek başına hiçbir şey ifade etmiyor aslında, biliyorum. bir metal ve taştan ibaret nesne.
    ama ona ruh katan bir yıldız var. o'nu bana kendi isteğiyle verdi. lütuf gibi.

    siz hiç gökyüzündeki bir yıldıza baktığınızda, yıldızın da size baktığını düşündünüz mü?
    ben gerçek olduğunu gördüm. yıldızımı seviyorum. canım yıldız.
  3. düşünce mi o acıyor yoksa o acıyınca mı düşüyorum anlayamıyorum.

    ben de o'yu büyük yapmak istiyorum fakat sözlük iki kişilikmiş gibi gözüküp tek kişilik olan yanyana oturtmayan otobüs koltukları gibi. hep hazırda bekletiyor bir umut.

    ipne filan diyebiliyor muyuz öyle ortaya? kişiye, kuruma, topluluğa değil, öyle ortaya.