1. beni ben yapan herşeyi yavaş yavaş bırakmak zorunda kalmış olmam. az çok beğenilen hikayeler yazdığım blogumu, 9 yıl boyunca hem oyunculuk hem de yönetmenlik yaptığım tiyatro geçmişimi, vicdanen kendimi en mutlu hissedeceğim mesleği yapamamış olmam.

    sonuç olarak tamamen hayatta kalmak için süslü camekanlar ardında, her gün vicdan azabı çektiğim, belkide başkalarının hayali olan bir işte çalışıyorum, evet beyaz yakalıyım.

    her gün aynı şeylerle güne başlıyorum, ''her şey para değil'', ''seni mutlu eden şeyi yap''.
    banka hesapları, ödemeler, ihtiyaçlar, sorumlu olduğun insanların ihtiyaçları aklına gelince '' akşam iş çıkışlarında yapabilirsin aslında'', ''ne var ki, gerekirse daha az uyu'' ya dönüyor.

    halbuki gün boyu yaşadığın gerginlikler, iş stresi vb. şeyler hayat enerjini sömürüyor ve o akşamları hiç beklediğin gibi olmuyor.

    ve son sahne;

    hayatı başkaları için yaşayıp, son gün geldiğinde her gün olduğu gibi tekrar tekrar pişman olmak, geri dönüşü hiç bir zaman olmamışcasına.

    ben her gün mutsuzum, çok dert etmeyin.