1. hesap isteyemiyorum.o garson arkadaş a el kaldırıp sol avuç içime sağ işaret ve baş parmağımla birşeyler yazıyormuş gibi yapamıyorum.çok zor geliyor.bende o yüzden gittiğim her yerde kasada ödeme yapıyorum.yardım edin lan aşayım şunu.
  2. yolu uzatmama sebep olsa bile bazı yollarda yürümem,
    bazı duraklarda inmem ya da binmem.
    her maçta önce sağ direğe sonra sol direğe sonra üst direğe vururum.
  3. yolda giderken karo taşları birer birer atlayarak sınır çizgisine değmeden yürüdüğüm zamanlar vardır.
  4. küçük ve yuvarlak şeylerden midem bulanır. ilginç bir rahatsılık duyuyorum. huyumu bilen ailem, kahvaltıda zeytin çekirdeklerini saklayacak tabak altları arar. kimi zamansa zaaf olarak kullanırlar. "bak, yatağına zeytin çekirdeği koyarım ha!"
  5. kimsenin solunda yürüyemem.
    mesut
  6. yazin yorganla uyumak
    belit
  7. son zamanlarda yendim bu saçmalığı.

    ama şöyle bir durum, yolda gördüğüm boş teneke kutusu ya da kozalağı kendimce bana belli bir mesafedeki kale olarak belirlediğim (araba lastiği, iki ağaç arası) yerden geçiremezsem o gün gündemimde olan işin olmayacağı gibi bir tabu mu denir işte öyle bir gereksizliğim var.

    öyle ki insanların anlam veremeyen bakışları altında 5-10 dk trafiği akan bir yolun karşısındaki kaleye sokabilmek için didinmişliklerim oldu.
  8. insanların içtiği bardaktan su içemem, ortaya salata alalım diyen biri olursa sinir olurum. bir insanın ısırdığı şeyi yemektense yeri yalamayı yeğlerim.
    han
  9. reklam sözlerine içimden simultane çeviri yapıyorum
    mesut
  10. meyvelerin daha olmamisini severim ben... erigin, kaysinin, seftalinin misal yesil ve kutur kutur olmasi lazim, sulu sulu hayatta yemem... hatta portakalin filan da yesilken en guzel olur tadi, guneyli degilseniz bilmezsiniz... bi de benim damak zevkime guveniyorsaniz tabi...