1. küçükken örgü şişleriyle elektrik direği yapmaya çalışırdım......
    nerde o eski günler.......
  2. aşağıdan yukarı okuyorum.. bir ara kitpları da sondan okurdum da nihayet vazgeçtim. girdiğim test sınavlarda da hep en son sorudan başlayarak çözerim, üniversite sınavını da bu şekilde kazanmıştım.

    bazı şekiller sinirimi bozar, görmeye tahammül edemiyorum.
  3. çocukken çok garip bir huyum vardı. sanırım onun etkisi hala üzerimde.
    ''nefes tüketmek'' diye bir deyim vardır ya. ben çocukken ne kadar ''nefes tüketirsem'' (yani benim anlayışımla burada ne kadar çok konuşursam) o kadar çabuk öleceğime inanırmışım. onun için sessiz biri oldum çıktım. cidden ne kadar garipmişim yahu.
  4. açtığım bir müziği-özellikle kulaklıkla dinliyor iken- kesinlikle ve kesinlikle yarıda bırakamam. bıraktıysam kaldığım yerden şarkıyı kafamda çalıp bitirmediğim takdirde bir süre rahatsız oluyorum kafamda yankılanıyor falan
  5. youreads'te güncelde 5nci 6ncı sayfalara gider, oradan bir başlığa yazarım bazen.
    o başlığı canlandırınca hayatını kurtarmışım gibi gelir bazen. gönlüm razı gelmez kaybolup gitmesine.
    ben de bu cins bi deliyim artık.
  6. öylesine gidip tuvalette oturmaya bayılırım. yarım saat falan sürer bu durum. aklımdaki tilkilerle toplantı yaparım.
  7. ben biriyle konuşurken, karşımda ki kişiyle göz teması kuramıyorum.

    dinlerken sıkıntı yok, ama sıra benim konuşmama gelince, cümlemin sonunda anca karşımda ki insana bakabiliyorum. neden bunu yapıyorum bilmiyorum.

    ama sinir olduğum nokta, karşımda ki kişinin de bunu farkedip, yüzüme bakmadan konuşmaya başlaması. ümüğünü sıkasım geliyor o zaman.
    ozumm
  8. youreads içinde girdilerimin/oylanan gird sayıma oranının 1 istiyor olmak yeni br huyumdur.

    ayrıca laptopa arkaplan seçimi için 2-3 saatimi ayırırım sonuçta baktığım ilk sayfa orası ve en iyisi olmalıdır. bu yüzden herşeyden önce duvarkağıdı(wallpaper) arıyorum. belirli evrelerde değişime giderim ona göre birşeyler ararım kolay beğenmediğim için gene 2-3 saat buna harcarım.
  9. yıllar önce vücut dili dersinde hocam boyumu ikili konuşmalarda baskınlık sağlama amacıyla kullanabileceğimi söylemişti. o günden beri huy edindim, kendimden kısa olan arkadaşlarımla ayakta konuşmuyorum. ayaktayken kamburlaştığımda daha çok dikkat çekiyor bu yüzden 2 dakika konuşacak dahi olsak oturmayı teklif ediyorum.
  10. -portakal ya da yumurta gibi yiyecekleri başkası soyup verirse yiyemiyorum, pis geliyor.
    -hatırlamak istemediğim çünkü hatırlayınca tekrarlamaya başladığım bir cümle öbeği vardı, tam 6 sene boyunca beynimde onu tekrarlayıp durdum, sürekli.. neyseki şimdi atlattım :d
    -mesela sağ elimle bir yere dokunduysam, sol elimle de dokunmak zorundayım. hatta merdiven korkuluklarını iki elimle tutup, yan yan iniyorum ya da hiç tutmuyorum ki insanlar o korkunç tabloyu görmesinler. ağırlığımı sol 5 dk ayağıma verdiysem, 5 dk de sağ ayağıma yükleniyorum. garip bir adalet duygum var.