1. i̇nce kitapları gündüz okuyamamak... bir gece uykudan feragat edilir fakat o kitap gün arası vermeden biter
  2. takıntı olabilir bu; yolda giderken yer döşemesinde büyük karolar varsa her adımımı her bir karonun içine tek adım atıp sınır çizgilerine basmadan ilerlemeye çalışırım.
  3. dişlerimi gıcırdatarak ritim tutuyorum. çoğu zaman farketmeden yapıyorum. çok garipli.
  4. 1 litrelik şişelerde olan içecekleri sadece şişesinden içince rahat edebiliyorum,bardak kullanınca çok tuhaf ve saçma bir şekilde sinirim bozuluyor.yağmurlu havalarda asla şemsiye kullanamıyorum;neden bilmiyorum ama elimde şemsiyeyi tutuyor olduğumun bilincinde olmaktansa sırılsıklam olmayı tercih ediyorum.bir filmi fazlasıyla beğenmişsem,ilk izleyişimden hemen sonra muhakkak bir defa daha izliyorum.kahvaltıda zeytin yiyorsam,hep çift sayıda yerim.hatta o kadar tuhaf bir hale geldi ki,çekirdeklerini masadan toplarken tek sayıda bırakmış olduğumu fark etsem,tıka basa doymuş olsam bile o bir zeytini inat edip yiyorum.ne tuhaf yahu,neyse bu kadarı yeterli yoksa akşama kadar ne var ne yok ortaya dökeceğim.
  5. ütü yapmayı sevmek.
  6. sürekli kriminal belgesel ve programlar izliyorum. bütün gün evin içinde dış ses şeklinde bir cinayet anlatılıyor. tanıyanlar en iyi ihtimalle manyak olduğumu, en kötü ihtimalle mükemmel cinayeti planlamaya çalıştığımı sanıyor.
  7. soda şişelerinin kağıtlarını sökmek
  8. her şeyi sayıyorum, sayılabilen her şeyi. yoruldum artık dünyanın çetelesini tutmaktan. bununla beraber on beş.
  9. çok korktuğum halde korku filmi izlemek. sonra evdeki herkesi ayağa dikmek. gecenin bir yarısı lavabo için kardeşi uyandırmak, gereksiz yere bi sürü güzel söz! işitmek. ama vazgeçmemek.
    sonra yalnızken orda burda 6. his filmindeki gibi ölü insanlar hayal etmek, (halka filminden) hareketle çukurlara bakamamak, yanlarından geniş bir yay çizerek geçmek, aşırı güzel evlere bile peri, kötü ruh vs şüphesiyle göz gezdirmek.
    ( ama korku filmi izlemek insanları yaşlandırıyormuş, ara verdim. )
  10. ellerim ıslakken hiçbir yere dokunamam, kimse de bana dokunmamalı o ıslak ellerle ruh ve beden sağlığı için.

    sabah rutinim 8 yıldır değişmedi. tuvalet, el yüz yıkama (kendime ait katı sabunum olmalı), diş fırçalama, saç toplama, üst giyinmece ve çıkış. hepsi 15 dakika sürüyor.

    saçlarım açıkken uyuyamam. uyurken bir elim bazen sadece parmak uçlarım duvarda durur şu şekilde . nasıl olduysa telefon açılmış ve sabaha karşı 4 gibi elim ile duvar teması alttan böyle fotoğraflanmış.

    terliksiz asla dolaşamam. çorap olup olmaması fark etmez terlik yoksa çivi üzerinde yürüyor gibi hissediyorum.

    ben yaz yaz bitiremem ama yazdıkça kendimi daha da hasta ruhlu hissetmeye başladım. burada bitiriyorum