kemal kılıçdaroğlu bu ifadeyi kullanmayıp çocuk istismarından, tecavüz ve tacizlerden, her geçen yıl katlanarak artan kadın cinayetlerinden söz etseydi duvara konuşmuş olacaktı, zira açıklamaları yeterince “sansasyonel” olmayacaktı.

bu ifadeyi kullanıp çocuk istismarından ve tecavüzlerden söz etti, bu sefer de bu salak ifade üstünden su bulandı.

esas sorun olan hükümetin geleceğin bireylerini hukuksuz bir şekilde yurtlar vasıtasıyla tecavüzcülere ve tacizcilere "emanet" etmesi yine tartışılamıyor.

nedeni basit. türkiye cumhuriyeti demokrasi ile yönetilen bir ülke değil. demokrasinin yeter şartlarını taşımıyor.

ilk olarak yönetenlerin imtiyazları var ve sorumlulukları yok.

soma faciasından, bombalamalara kadar hiçbir konuda akp'nin sorumluluğu üstlendiği tek bir olay göremezsiniz. istifa talebine açık açık gülünür. yolsuzluk, rüşvet, torpil kuraldır.

ikinci olarak, demokrasinin olmazsa olmazı modernizm ülkenin birkaç büyük şehrine (o da kerhen) sıkışmıştır. “kadın – erkek eşitliği”, “bilimsel düşünce”, “bireycilik”, “hukukun üstünlüğü” gibi kavramlar içselleştirilmeden bir insan tam olarak neyi, neden ve nasıl seçer? neye neden ve nasıl tepki gösterir?

neye neden ve nasıl tepki gösterildiği meselesine ilişkin olarak buraya sivas 93 yazıp devam edeceğim.

üçüncü olarak, bireylerin anlık haber alma ve ona göre fikirlerini ve hareketlerini şekillendirmesinde başrol oynayan medya, türkiye’de yine olmayan bir şey. insanların gerçeklere ulaşamadığı, zamanla böyle bir kaygılarının da kalmadığı bir ülkede yine seçimlerin, tepkilerin, kaygıların sağlıklı olduğu iddia edilebilir mi?

dördüncü olarak lafı akp’li vekil galip ensarioğlu’na bırakmak yeter diye düşünüyorum: “yasama bizde, yürütme bizde, yargı bizde, her şey bizde”. bundan başka bir söze gerek var mı?

böyle bir rejimde gerçekten ana muhalefet liderinin çocuk istismarına ilişkin sözlerinin yankı uyandıracağını, hükümetten özeleştiri belki istifalar geleceğini, toplumun bu tecavüz sisteminin üstüne gideceğini mi düşündünüz?

tabi ki cinsiyetçilik, ırkçılık, yabancı düşmanlığı, yozlaşma yeniden üretilecek, ipe sapa gelmez ifadeler havada uçuşacak biz de vergimizle bu düzeni devam ettireceğiz.

bu rejim içinde sokrates gelip o müthiş savunmasından bir kere daha yapsın meclisin ortasında, tartışılacak şey “yüce türk milletine at dedi” olur.