1. yapıştırıcılardan artık katran halini almış önlüğünü başından geçirdi, arkadan iplerini bağladı. duvarda karısıyla olan resmini asmak için çaktığı çivinin yerini alan radyonun, sadece açma düğmesine basmasıyla, biraz olsun dertlerine derman olan türk halk müziği çalmaya başladı. karısını kanserden kaybetmişti geçen sene. ölümünden sonra cemalini her gün karşısında görüp de yüreğini sızlatmak istemiyordu. o çivinin yerine takvim asıp, zamanın yarasına olan ilacını hızlandırabilirdi ama o radyoyu seçmişti, zira hem derman hem de arada verilen haber ajanslarıyla duyduğu dünyanın acılarına da ortak oluyordu. doktor karısının sayılı ömrünün kaldığını, sebebinin de göğüs kanseri olduğunu duyduğunda kader dalga geçiyor diye düşünmüştü. çünkü bali kokusunun duvarların her köşesine işlediği dükkanda o çalışıyordu her gün, üstüne bir de köpek gibi iki paket sigarayı yakıyordu ardı ardına çalışırken. gastede okuduğunla bunlar kanser yapardı ama daha tadına bile doyamadığı karsının memelerinde bu illet çoktan baş vermiş, ciğerlerine değin yayılmıştı. birden radyoda en sevdiği türkü, beyaz giyme söz olur çıktı, taburesine oturdu, besmeleyle işine başladı. dünden kalan ayakkabıyı eline aldı, yüreğindeki çatlak misali tabandaki çatlağa bolca döktü baliyi kapansın, kapansın da bir daha açılmasın, sahibin ayağını kendinin de yüreğini ıslatmasın diye. baba mesleği ayakkabı tamircisiydi halil. çocukluktan pişmişti babasının yanında. babası artık öte dünyaya çalışmaya niyetlendiğinden dükkanı halil’e bırakmıştı. zaten iki kişi yapacak kadar iş de olmuyordu. artık insanlar tamir yerine, yenilerini alıyorlardı. ne de olsa her ay bir tamir parası vere vere istedikleri ayakkabıları alabiliyorlardı. gerçi tamir olacak halleri de kalmıyordu o ayakkabıların, çocukkenki ayakkabıların dillerinde okuduğu ‘made in’den sonra artık ilk defa duyduğu ülkelerin adı yazıyordu. bu elindeki ayakkabı öyle değildi, helalinden bir ikiyüzlük ederdi. arasına sürdüğü bali kurusun diye masanın üzerine koydu, cebinden ilk paketin ilk sigarasını yaktı derin bir nefes çekti, ciğerleri bari bayram etsindi. usulca dumanı bıraktı bali kokularının içine, parmağıyla uzanıp türkü bitmeden sesini yükseltti radyonun.

mesaj gönder