1. gece girmesindense gündüzü tercih etmeli, derdim, öyle de oldu. insan ne dileyeceğine en baştan iyi karar vermeli^::)^ neler öğrendik, bir bakalım:

    - eve geldiniz, kapı açık ya da haşat ( en azından bir gariplik var ), sakın kapıya temas etmeyin, parmak izi için dokunmamalısınız. ( ha parmak izi alınınca ne olacak derseniz, hiiiç, hiç bir şey olmayacak )

    - apartmanın dışına atın kendinizi, bağırıp çağırmayın, tanıdığınız, güvendiğiniz ya da güvenilir bulduğunuz birini gözünüze kestirin ve durumu özet geçin. ( çünkü eliniz ayağınız birbirine dolanacak, yanınızda sizi sakinleştirecek birileri olsun. durumu anlattığınız kişi kahramanlık edicem diye eve girmeye kalkarsa da engel olmaya çalışın )

    - polisi arayın.

    - muhtemelen içeride kimse yok, olanlar olmuş, ama siz yine de polisin gelmesini bekleyin.

    - kapı açıldıktan sonra evinizi savaş alanı gibi bulacaksınız, hazırlıklı olun; hiç tanımadığınız kişilerin evinizde gezindiğini, eşyalarınızı hallaç pamuğu gibi attığını görmek canınızı maddi kayıplardan da çok sıkacak.

    - değerli eşyalarınızı kontrol edin, kayıt tutulacak. artık ne kadar hatırlarsanız.

    bütün bunlar oldu bitti diyelim, çalınan eşyalarınızın bulunacağı hayalini falan kurmayın, polisin gözünde gitti gider durumunu göreceksiniz zaten, siz de kendinizi buna hazırlayın. olay yeri fotoğrafçısı mıdır nedir, bir polis daha gelecek evi fotoğraflamak için, 80 dönemi yasaklı kitap araması gibi evdeki kitaplığınızı, duvardaki afişinizi fotoğraflamakla meşgul olduğunu fark ederseniz ilgisini asıl olaya çekmeye çalışın; evet ne yazıkki böyle.

    ha bir de, yakalarsam affetmem, gebertirim ederim gibi küheylanlıklara soyunmayın, ben kameradan izledim, muhtemelen kafası bir dünya, kendinden bi haber halde birisi olacak karşınızdaki hırsız, karşılaşmamak en iyisi.
    mesut

mesaj gönder