"her insan çıkarcıdır" diye başlayıp ardından zibilyon adet "ama, fakat, aslında" kelimelerini sıralayıp bir şeyleri aklamaya çalışan, kendilerini de "insan" dan farklıymışçasına hayal etmek için yana yakıla sarf ettikleri çabaların çirkin resmini çizen youserları göstermiştir.

her insan çıkarcıdır. bitti. her şey çıkar üzerine kuruluyken, küçük çıkar büyük çıkar yoktur. çıkar vardır. bunun sebebi bariz; sanatın, ahlakın, dinin göreceliliği gibi bu noktada da insan kendi çıkarını kendi seçebilir, kendi çıkarının büyüklüğü küçüklüğü kendinedir, yani sana küçük olabilir ama başkası için büyük bir amaçtır o, tıpkı bir insanın mesleğini seçmesi gibi amacını, çıkarlarını seçmesi normaldir. o halde, "ressam olup ne yabacan o işte para yooohhh " diyenleri yeren sizler(en azından çoğunuz) nasıl oluyor da kalkıp aynı mantık ile insanların çıkar anlayışlarını ve amaçlarını yerebiliyorsunuz?

madem bu kadar yazdım, şu hesap konusuna da değineyim; hesap kitap konusunda da büyüklük küçüklük anlayışı kişiden kişiye değiştiği için, burada insanların ne tür hesaplar yapacaklarına karışmak, tıpkı yukarıdaki örneklerde olduğu gibi pek makul değil. öte yanda bu noktada şöyle bir durum da var ki, küçük hesap yapmayan kişi, büyüğünü hiç yapamaz. üslü-köklü sayı, fonksiyon vs. bilmeden calculus çözebilen birini gördüyseniz, bir şey diyemem gerçi.

insan, diğer tüm canlılar gibi hayatta kalmaktan başka amaç gütmemek üzerine programlıdır. "doğa hayatı" nasıl bir hayat-memat savaşıysa bugün kendini "doğa" hayatından ayrı görme gafletinde ve delaletinde bulunan insanoğlunun yaşamı da hayat-memat meselesidir.

işler güzel gidiyorken romantik konuşmak, düşünmek iyidir, ancak sizleri gerçeğin ısıran soğuğuyla karşılaştığınızda görmek isterim.