1. son zamanlarda yine yaşadığı sel felaketiyle gündemde. avrupa 'daki aşırı yağışlar ve sornası sel.. ama paris için bir felaket senaryosu yazılabilir bu abartılı sular sonrası.

    gerçi eskiden beri önlem alınmış, seine nehri`'nin taşmaması için. mevcut fiziki yapısı oldukça müsait olduğundan gerek yer üstünde gerekse yer altında oldukça hacme sahip sular, günbegün şehrin batmasına vesile olacak cinsten.

    geçmişte açılan taş ocakları parisliler' in baş belası aslında. nereye kazma vursalar altında taş ocakları ve su çıkıyor desem abartılı olmaz sanırım. bunun için pek çok önlem alınmış, mühendislik harikası işlere imza atılmış ama her şey bir yere kadar. bunca gösterilen direnç nereye kadar onları felaketten korur bilemiyorum. sonuç olarak yükselen bir turzim-ticaret örgüleri var. avrupa'nın ikinci en büyük metro ağına sahip ülke, işte bu taş ocaklarına rağmen ayakta kalmayı başarıyor. pek çok destekleme çalışmaları yapılmış, yapılıyor yer altından. her hangi bir aracın girmesine müsade etmeyen, emek yoğun işler bunlar bir de. ama hali hazır da yapmak da zorundalar, zira temeli son derece gevşek olan zeminlere sahipler.

    büyük yapılarını da ayakta tutmak adına zemine demirlerle büyük çiviler çakmışlar tabiri caizse. başka türlü o yüksek yapıların sağlam kalması mümkün değil. büyük bir sanat merkezinin altı mesela sular altında. bunu da oranın inşasında görev alan mimar bizzat bu şekilde olmasını istemiş. yer altını sularını üstten bu şekilde baskılıyor ki bina ayakta dursun.

    romantizm, tarihi yapıları, isyanı, sanatçıları şöyle bir yana dursun; şehrin bu hali, her şeye rağmen direniyor olması ve mühendis ve diğer yapımında emek geçen çalışanlarını ayakta alkışlamak lazım. biz de yol göçse yola suç atarız. olmadı taktir böyleymiş der geçeriz, işin fıtratına gider sükunetle karşılarız. batan bir şehir böyle ayakta kalıyormuş meğer.

mesaj gönder