1. zilli sınav denen illette her soruya 20 sn. gibi bir süre verilir ve siz sorular için masadan masaya koşturursunuz.

    tarihin en zor zillilerinden birine girdiğimiz 4. komite sınavında bayağı bi' rezilim. sınavım korkunç geçiyor. elim ayağıma dolanmış filan, böyle şaşkınlıktan kadavranın üzerinde filan yazmaya çalışıyorum..

    neyse, artık sonlara doğru gelmişim. kan ter içindeyim de, hala bi' umudum var. yeni gelen soruda ise kocaman bi' maket var. devasa, yuvarlak bir şey.
    bu koca maketi hırçınca kavçaklamamla, kafamda dünyanın en panik teorileri çarpışmaya başlıyor. ' ne ya bu' diyorum kendimce. hayatımda görmemişim böyle bir şey.

    bi' 5-6 sn. böyle düşündükten sonra, yok olmayacak diyorum. kaybedeceğim her soruya deli gibi muhtacım ve sonunda dayanamayarak, nereden estiyse, baş diyorum bu. tabii tabii, kafa bu hatta burnu filan var..

    ama o burnun yanında milimetrik kaslar da var tabii. parmak hesabıyla ölçülebilen kaslar. şöyle burnun hemen yanına bi' parmağını koyarsan labii süperioru bulursun, bize öyle öğrettiler.

    hiçbir şekilde burun diye tanımladığım cismin yanına bi' parmağımı sıkıştıramıyorum ve sonunda hışımla asistana dönerek soruyorum, koca maketi kucaklamkşım filan: ' ben bu burna parmağı sığdıramadım. o yüzden zygomaticus minör yazıcam.. '

    asistan hayatımda gördüğüm en dumur yüz ifadesiyle yanıma koşuyor. arkada birkaç başka asistan hem kızarmış, hem de gülmemek için yırtınıyor. wtf, anlayamıyorum neler döndüğünü.

    asistan elimden maketi alıp arkadaki koca penisi gösterene değin.

    kası hatırlıyorum tabii de, o sıra zil çalıyor.
    zırzırzır filan diye. direkt cehenneme atılacağım sanıyorum.
    yani direkt cehenneme filan atılsam daha iyi, değil mi!?

mesaj gönder