1. koca bir boşluk...

    geceden başlayan ve bugün devam eden o kadar kötü ve o kadar berbat şey yaşandı ki, haliyle hayatımızda koca bir boşluk kaldı.

    bir çoğumuzun ilk defa başına "darbe" denen şeyin azıcığı geldi. anne ve babalarımızdan duyduğumuz ve bizimde internet ve reel ortamda sık sık kullandığımız o "darbe"ye ramak kalmıştı. gece yaşanan hadiseler çok çok başkaydı. ne harfler yazabilir ne de insanlar anlatabilir. öyle bir şeydi ki, sabaha evime askerin gireceğini hissettim gecenin kör vaktinde. kitaplığımda yan yana duran nutuk ve komünist manifesto'yu düşündüm. anne ve babalarımıza kitap yaktıran zihniyetle biz de tanıştık diye geçirdim içimden. annemi, olaylardan bir haber, yataktan kaldırdım. "anne kalk, darbe oldu" dedim. darbe oldu! şu iki kelimenin anlamı ne derin ne kasvetli halbuki...

    ölen babamı düşündüm gece. 12 eylül faşizminde yaşadıklarını, yaktığı kitapları ve kendimi bildim bileli bacağındaki izi ve çürümeyi -ki ölene kadar o iz ve çürümeye neden olan şeyi bilmiyorum. anlatmadı-, nasıl dayandığını düşündüm. sonra birilerinin çağrılarını izledim. "sokağa çıkın" dediğini işittim. hani binlerce genç sokağa çıktığında "ne işiniz var?" denilen sokağa... "sokağa çıkanlar teröristtir" yaftası yapıştıranları düşündüm. o birilerinin işaretiyle sokaklarda insanlar gördüm, camiilerde sela ve ezanlar işittim. uyuyamadım. olup biten her şeyi canlı canlı izlediğimiz de kendimizi ülke olarak bok çuvalı gibi hissttim, düşündüm!

    belki dedim kendi kendime, evden alınıp götürülen ve bir daha haber alınamayan insanlar gibi alınacağız dedim. 36 yıl sonra, cumartesi anneleri'ne yenileri eklenecek diye geçirdim. bugün uyuyacağız ama ya yarın? yarın gözümüzü hangi karanlık oda da açacağımızı düşündüm. düşündükçe karamsarlaştım. sonrasında da koca bir boşluk oluştu içimde. ulan dedim, yarın ne bu ülke eskisi gibi olacak ne de insanlar... evet. şükür ki o darbe gerçekleşmedi ama yeni yeni şeyler gerçekleşti. insanlar sokakta barbarca şeyler yaptı. masum bir sürü insan öldü. asker-sivil-polis. ne için? soruyorum ne için? sen, ben facebook ve twitter'da birbirine geçirmemiz için mi? ha? dün bir şeyler oldu bize, ülkeye. ancak her toplumsal olayda olduğu gibi yine düştük birbirimize. yine analizler kastık, yine fotoğraflar paylaştık. ne için? kim için?

    neyse... ne diyorduk? ha, tamam... bugünden geriye kalanlar... bugünden geriye hiç bir bok kalmadı. kalan tek şey, kocaman bir belirsizlik ve boşluk...

mesaj gönder