1. -umut denen bit yeniği-

    çok güçlüdür.. umut denilen yenik.. ağır bir sedatif antidepresan gibi.. ne olduğuna dair en ufak bir fikrim yok bu kavramın. iyi midir, kötü müdür?.. nedir umut?

    sözlüğüm, ’ummaktan doğan duygu’ diyor. daha yeni aldım 40 tl,‘ye 2700 küsür sayfalık bir leş.. sözlük manası kadar masum bir kavram değil bu umut. denir ya hep ‘’şişe durduğu gibi durmaz..’’ aynen o model. kolay değildir umut etmek.. beklemek birilerini, gitmesini, gelmesini, kalmasını.. tanımdan ibaret değil hem. zor.. çok zordur umut.. öyle de büyük bir çelişkidir hem. dövdüğü çocuğuna şeker alan anne gibi.

    umut etmek mi özgürleştirir insanı, umudu kesmek mi?.. çok soru soruyorum.. sanki cevapları biliyor muşum gibi.. bir bok bildiğim yok aslında. ‘’derdimi anlatacak kadar’’ bile değil bildiğim, giz’im.
    çürütür insanı, içten içe, derinden derine sömürür umut.. siz iyi şeyler bekledikçe kucağınıza bırakır.

    pimi çekilmiş bombaları hayat. siz iyiyi umdukça kötüsü çıkar.. tecrübeyle de sabittir; beklenmediği zaman gelir, iyi şeyler.. nasıl bir çelişkidir? ne kadar da güzel hem.. murphy denilen ibne uydurmuş bunları.. kaynağı da kıçının sol lobuymuş.. peh! umut kadar kötü ve aynı zamanda güzel bir şey yoktur hakikaten.. hem yara, hem yara bandıdır. yıllarca bekletir insanı. bazen bir hiç uğruna, bazen bir o kadar da bekletebilecek güzel bir şey için..

    umut güzeldir dostlar. her şeye rağmen, yaşatır.. erkan can’ın da dediği gibi ‘’bizi umut yaşatıyor’’ umutla sarılın yarınlarınıza, bugününüze.. her gün, yeni bir lütuf olsun size..

mesaj gönder