1. kendi çapımda bir takım notlar:

    1. eğer darbe ilk planlandığı gibi sabaha karşı 3'de gerçekleşseydi muhtemelen şöyle bir manzarayla karşılaşacaktık: "cumartesi sabahı yola çıkmayı planladığımız için 15 temmuz akşamı erken yatmıştık. ertesi sabah erkenden kalktık. internet çalışmıyordu. ne telefon üzerinden ne de adsl üzerinden. televizyonu açtığımızda ekranlarda dönen darbe bildirisini gördük. gerçekliğini idrak edebilmek için bildiriyi 4 kere 5 kere dinledik. sokağa çıkma yasağı var diyordu. eşimize dostumuza telefon ettik. telefonlar neyse ki hala çalışıyordu. kimsenin bir şeyden haberi yoktu. apartman içinden ara sıra yüksek sesler geliyordu ama onların da bir şeyden haberi yoktu. gündüz saat 2'ye doğru televizyondan bütün siyasi parti liderlerinin göz altına alındığı duyuruldu. sokağa çıkmaya cesaret edip köşeye kadar gittim. silahlarıyla iki asker bekliyordu. geri döndüm. edirne'den bir telefon geldi. ordunun bir kısmı darbeci kesim ile çatışmaya girmiş. tanıdıklarımızı, akrabalarımızı tekrar bir yokladık. ankara ve istanbul'un bazı semtlerinde polis ve sivil insanların darbecilerle çatışmaya girdiği söyleniyordu. sonra telefonlar da gitti..."

    2. darbenin amacı ne olursa olsun başarılı olması halinde bizi iç savaş bekliyordu. darbenin başarısız olmasının bir nedeni alınan istihbarat yüzünden planlanandan erken başlaması ise diğer nedeni insanların sokağa dökülmüş olmasıdır. hala anadolu çomarı diye aşağılanan bu insanlar canları pahasına geleceğimizi kurtardı. bakın vatan millet sakarya edebiyatı yapmıyorum. bu insanlar bizim ve çocuklarımızın hayatını kurtardı. bu kadar basit ve net. bu insanlara çomarlık payesi biçerek kendisini artık hangi kefeye koyduğunu bilemeyeceğim kibirli mantığa göre tekbir sembolüyle hareket eden insandan demokrat olmazmış. aynı mantık hdp'nin dindar tabanından solcu yaratılamayacağını da söylüyor. keşke sosyal hareketlerin ve esasında hayatın tümünün; ansiklopedik tanımını gözümüze sokarak bizi ikna etmeye çalıştığınız kavramların çerçevesinden çok daha aşkın olduğunu görebilecek kadar okumuş ve yaşamış olsanız.

    3. söylenen bir başka şey, eğer bu gerçek bir darbe olsaydı, o asker ve tankların sokakta insan bırakmayacağı. evet, eğer darbeciler ilk planlarını uygulayabilseydi ve ordunun daha geniş bir kesmine hitap edebilecek psikolojik üstünlüğü ele geçirebilselerdi olacak olan buydu. ancak gecenin ilk saatlerinde insanlarla karşı karşıya gelen 20 yaşındaki erlerin sokaktaki o insanların içinden çıktığı unutuluyor. profesyonel olmayan bu erlerin iradesinin profesyonel askerlere nazaran çok daha çabuk kırılacağı unutuluyor. bu sebepten ötürü darbeciler getirebildikleri ölçüde askeri lise öğrencisini de girişimde kullandılar. rütbeliler de gerektiğinde sokağa indi, adam vurdu.

    4. bu tür büyük tarihi olayların en dişe dokunur yanı, tarihin ilerleyişinde kırılımlar yaratması ve dünyayı döndüren mekanizmaların ışığını bu çatlaklardan görmeyi anlık da olsa mümkün kılması. darbe gecesi abd "demokratik kurumların yanındayız" gibi oldukça zayıf bir destek mesajı verdi. ancak birleşmiş milletlerin mesajı ikiyüzlülük abidesi olarak tarihteki yerini almalı: "türkiye'de neler olup bittiğini anlamaya çalışıyoruz ve tarafları sakin olmaya çağırıyoruz" diyordu mesajında. o an gerçekten türkiye'nin mısır gibi uçurumdan yuvarlanıp gidebileceğinden korktum. demokrasi sevdalısı bu ülkeler mısır'da darbenin ertesi günü darbecilere hürmetlerini iletmek için sıraya dizilmişlerdi. bu ülkelerin kendi çıkarları uğruna 70 milyon insanın, çoluğun çocuğun kaderini soğukkanlılık ve acımasızlıkla nasıl çöpe atabileceğini (biliyorduk gerçi de) birinci elden görmek en azından benim için sarsıcı oldu.

    5. abd'nin türkiye ordusu üzerindeki geleneksel etki gücü, geçen sene rus uçağının rusya ile ekonomik ilişkilerin hızlandığı bir sırada düşürülmüş olması, darbenin yine rusya ile ilişkilerinin düzelmesinden bir kaç gün sonra meydana gelmesi, cia'nin diğer ülkelerdeki (bizim ülkemizde de!) -pek parlak- darbe ve gizli operasyonlar geçmişi ve fetullah gülen'in cia ile ilişkilerine ilişkin dedikodular, batının artan erdoğan memnuniyetsizliği; tüm bunlar batı ülkelerinin darbe gecesindeki muğlak mesajları ile birleşince darbe girişiminin bu ülkelerin gizli servislerinin belki yardım ve yataklığı ile, ama hiç değilse oluru ile yapıldığına ilişkin çok az şüphe kalıyor.

mesaj gönder