1. sanıyorum 9 yaşındayım iki arka sırada birisi var. adı selami, selami enteresan bir çocuktu, biraz içine kapanık, dışardan gözleyen birisi sessiz sedasız olduğunu düşünürdü. bir ensesine vur lokmasını al durumu. selami kolay ağlardı, bir erkeğin ağlaması toplum tarafından pek kabul edilebilir bir şey değildir. selami babasını 7 yaşında kaybetmişti, diğer taraftan 10 yaşında ananesi kollarında ölmüştü. selami’nin hüznü sürekli yüzündeydi. hayat rutin ama hızlı akıyordu, derken ortaokul yılları geldi, o hüzünlü çocuk da küçük değişimler başladı, yavaş yavaş hırçınlaşma, çirkefleşme ve çeteleşme devri.

    çeteler o dönem içinde çok meşhurdu, birkaç adamın çetesi vardı, çetelerin isimleri de fare çetesi, teo’nun çetesi, güven’in çetesi şeklindeydi… aklımda kalanlar. çeteleşmenin atasözleri arasında ki yeri “bir elin nesi var iki elin sesi var” yada ne bileyim “birlikten kuvvet doğar” şeklinde açıklayabilir miyiz? rakibini yere yıkmak için kullanılan yada oluşturulan en basit organize şebeke. aynı mahallede çeteleşme dışında kalanlar kavgalarını bir başlarına yapmak zorunda kalırdı, taş atarsan “taşa mı güveniyosun?” annene şikayet edersen “annene güvenme olum erkeksen tek gel” şeklinde alacağın simple cevaplar olacaktı.
    selami ortaokul yıllarında bu simple cevapları kafaya takmamayı öğrenmişti, bir adet isveç kurt köpeğini bahçelerine bağlamışlar icabında köpeğine bile güvenecek durumdaydı.

    selami belki de oyunu kuralına göre oynamayı öğrenmişti, oyunun kuralı basitti, yıkılmadan yoluna devam etmeli. “savaş yada kaç” aynı selami kaçmayı da biliyordu, gücünün yetmediği yerde “aman abi elini ayağını öpeyim” derdi, gücünün yettiğinde ise ağız burun kırmayı da bilirdi.

mesaj gönder