1. bir süreliğine kesinlik arayışına koyulmuştum. ilk başlarda eğlenceliydi. sonraları can sıkmaya başladı. onların, dışarıda, çok az olduklarına inandırmıştım kendimi. çok nadir ve pırlanta değerindeydiler. bir kaplanın avına yaklaştığı gibi yaklaşmak lazımdı onlara. rahatlarını bozmadan, fark ettirmeden, uykularını bölmeden, adlarını vermeden ele geçirmek lazımdı onları. en azından öyle inanıyordum. sonrasında, günlerden bir gün aynaya baktığımda, zihnimden silmiş olduğum şeylerin yüzüme yerleşmiş olduklarını gördüm. bakışlarıma, gözlerime, adımlarıma, kalbimin atışlarına yerleşmişlerdi. ve onların adı kesinlikti işte. kesinlikler orada duruyorlardı. düşündüğümden çok daha fazlalardı. fakat görülmemelerinin sebebinin zaten unutulmuş olmaları olduğunu anladım. unutulmuş olan her şey kesinliklerin çöplüğü olan yüzümdeymiş. unutulmamış şeyler ise bilincimi işgal ediyor. onlar unutulmadılar çünkü anlamları, değerleri henüz belirlenmedi. onlara da anlam ve değer atfettikten sonra unutulacak ve kesinlik adını alarak bedenime tüneyecekler.

mesaj gönder