1. sözlüklerde "bir fırsatını bulsam da giydirsem" denilen meslek, ünvan, akademik durum ve yaşam biçimi.

    ilk eleştiri "doktor egosu". egosantrik mesleklerden doktorluk evet. polis, hakim, savcı, tapu memuru, maliyeci vs. egosuna fitsiniz ama. neden? çünkü bu insanlardan çekiniyorsunuz. rahatlıkla dövemezsiniz bunları. ne yapalım, sürekli referandum öncesi başbakanı gibi ne kadar gereksiz bir pozisyonumuz olduğunu mu anlatalım?

    ikinci eleştiri "bilgili hastaya uyuz oluyorlar." hayır anam. bilakis seviyoruz. uyuz olduğumuz, eksik ve yanlış bilgi ve on dakikalık google araştırmasıyla doktora yaptığını sanan ukalalar. daha bugün sol kalçasına enjeksiyon yapıldığı halde sağ bacağının uyuştuğunu söyleyen hastaya bunun pek olası bir durum olmadığını söylediğimde bana "ama hocam biliyorsunuz ki sol taraftaki sinirler sağ tarafı idare eder" demesi gibi. ne yapmamı bekliyorsunuz peki?

    üçüncü eleştiri "artistliğe lüzum yok, parayla yapıyorsun bu işi. hem yeminin var. muayeneye geldiğimizde kuzu oluyorsunuz kuzuu". değil kardeşim. benim yeminim, beni bim kasiyeri olarak görebileceğin bir hizmet alanına ait değil. kaldı ki hizmet sektörlerinde de asgari bir iletişim ve dil kullanımı beklenir. ne diyorsun "bir ekmek alabilir miyim". de bakalım fırıncıya "ver lan oradan iki pişkin ekmek, parasıyla değil mi, adam olun" diye de soksun küreğin sapını mabadına. özel hastaneciliğe gelince. değişen bişey yok. orada para verdin diye daha fazla vakit ayıran yada daha güler yüzlü olan ben değilim. bunlar senin beklentin yüzünden. neden demiyorsun "özel sağlık sigortam olması çok aşağılık. binlerce gariban sgk kuyruğunda" diye. parayı verip ayrıcalık isteyen sen değil misin? yoksa bana ne. ameliyat masasına yattığında özelde de tüzelde de canını emanet etmiyor musun? kafa tasın açıkken güler yüz mü kurtaracak seni?

    aklıma gelen diğer eleştiri " sözlük ortamında hep bir şekilde kendilerini belli etme çabasındalar". değil efendim. kız falan mı düşürdüğümüzü sanıyorsun ne alakası var. maskeyle mi dolaşalım ne yapalım?

    tek haklı bulduğum genel eleştiri, iletişim sorunları olduğu. evet bazıları asık suratlı. bazıları sinirli. bu bir mesleki deformasyon. bir hasta kapıdan girip "öncelikle nasılsınız, sizin halinizi soran olmuyordur ben sorayım" dedi. bu adamın oluşturduğu pozitif hava elbette bir tebessüm getirecektir her hekimin suratına.

mesaj gönder