1. bu yaz yillar sonra gordugum bir akrabam ile bir araya geldik. evimizin balkonunda bizlere vaaz vermeye basladi. tabii yasindan dolayi dinliyoruz. kendisinin yerel gazetelerde yazilari cikar ve birkac siir kitabi mevcut. o yuzden birazda saygimiz var ailecek. okumus yazmis insan nasil olsa diyoruz. konu siyasete ister istemez geldi ve o gereksiz uslubu ile kisa hikayelerle, dini menkibelerle 15 temmuz guzellemeleri yapmaya basladi. olmadi cevresindeki insanlari fetocu olmakla sucladi, hizini alamadi bir de yazdigi siiri okudu ki okurken dayanamadim guldum. kendi oglu da cemaat okullarinda okumustu. guldugumun farkina varmis olacak ki mikrofonu bana uzatti... sen ne yapiyorsun? ne dusunuyorsun bu konu hakkinda diye fikrimi sordu. ne diyeyim fetoyu basimiza musallat edenlerin hic mi sucu yok dedim. demez olaydim. yine sacma bir fikra ile konuyu aldatildik, mecbur kaldik olayina bagladi. ben de bos bulundum konusmanin basinda fetocu diye yaftaladigi arkadaslarinin da kandirilmis oldugunu soyledim. her fetocu isinden olacaksa tum kandirilanlar isinden olsun dedim. baktim ortalik karisacak sesini yukseltmeye basladi ne demek istiyormusum vs. ben de "melih gokcek fetodan iceri atilmadigi surece kimse beni feto ile mucadeleye inandiramaz, once onun gitmesi gerek " dedim. birden ayaga kalkip "hadi gidiyoruz hanim" dedi. "alabiliyorsaniz siz alin gorevden" diyerek kalktilar.

    uzun lafin kisasi melih gokcek benim icin feto ile mucadelenin olmazsa olmazidir. o gitmedigi surece inanmam dedim, simdi gorevden alinacagina dair soylentiler var. oyle bir noktaya geldi ki darbe ve feto olaylarinin uzerinden neredeyse 2 yil gecmis ve melih gokcek atilacak soylentisi yeni ayyuka cikti. bu geride kalan 2 yilin hesabini kim verecek? ankara'da yolsuzlukla gecen 25 yilin hesabini kim verecek? buna goz yumanlardan hesabi kim soracak? aklimda deli sorular...

    gec de olsa bir yerden baslanilacak olmasi bile sevindiriyor artik ne yapalim. bu da olumlu...

mesaj gönder