hario kahve ekipmanı aldım, normal şartlarda çok pahalı ve ihtiyacım yoktu, 5 yıllık bodum marka french press hayli hayli işimi görüyordu. derken bir gün 700 tl'ye delonghi espresso makinesi almaya karar verdim, sonra araştırınca hario pour over dedikleri kahve filtrelemeyi öğrendim. şöyleki kahve öğütücü 230 tl, çaydanlık 160 tl, dripper'i 75 tl, 2 tane mug 200 tl bir de kavanoz gibi bir şeye 140 tl bayıldım. normalde harcamayacaktım ama nasıl olsa 700 tl benden çıkacaktı düşüncesi ile vicdanen rahat bir şekilde gömdüm. sanırım böyle bir satış tekniği var önce ihtiyacım var hissi; sonra öz şımartma ile kendini özel hissettirme, diğerini alacağına bunu al terazisi. beni vurdukları yer şarabı, rakıyı, viskiyi, çayı ve kahveyi hep lezzetli içme isteği, bu kadar ekipmana bir de paşabahçe kupası aldım kadro tamamlandı, robusta ve arabicalara istediğin müdaheleler ile suyun derecesine filtre sürelerine etki ederek emek harcamalı kahve üretiyorsun,içimi hoş, ruhsuz makine kahvesine göre doğru bir icraat olsa da halimiz şu; sanki o sidik kokulu barlarda su eklenmiş tekel biralarını gömen biz değil sanki 3'ü 1 aralarla tang meyve sularını içen ebemmiş gibi şimdi ideal bira soğukluğu gibi, kahve 94 derecedeki su ile mi 98 mi sorularını soruyoruz, bunlar hep başak burcu hassasiyeti...hep eleştiri hep iyiyi arama güdüsü, biraz da cepteki 3 kuruşun batması.