• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (0.00)
keşif - ahmet volkan kocatürk
farklı şehirlerde, sosyal çevrelerde ve aile ortamlarında yaşayan berk (burak can), esma (sude zulal güler) ve hasan’ın (ibrahim yıldız) ortak yanı, bilgisayara duydukları ilgi ve farkına varmadan aynı dijital oyunu takıntı haline getirmiş olmalarıdır. gençler oyunun ilerleyen aşamalarında karşılarına çıkan gizemli sorulara cevap vererek bir zaman tünelinin kapılarını açıyor. kendilerini çanakkale savaşı’nda bulan üç genç, neler olduğunu anlamaya çalışırken bugüne, yani 2018’e geri dönmenin tek yolunun oyunun kendilerine verdiği görevleri yerine getirmekten geçtiğinin farkına varıyor. gençler savaşın ortasında evlerine dönmeye çalışırken bir yandan da kendilerini keşfediyor.
  1. 2018 yapımı azıcık fantastik, azıcık tarihi trt filmi. bambaşka hayatlar yaşayan 3 liseli genç, kendilerini birden bire bir bilgisayar oyunu ile Çanakkale Savaşında bulur. berk, istanbul’da zengin bir ailenin oğludur. istediği her şeye sahiptir. ailesinin ilgisi dışında. esma, ödemişte babasını bir hastalıktan kaybetmiş, annesi bir hastanede çok uzun saatler çalışan bir kızdır. ve son olarak da hasan ağrı’da yaşayan ve üniversiteye gidip mühendis olma hayalleri kuran ama ailesine bakması gerektiği için buna cesaret edemeyen bir gençtir. çok farklı hayatlara sahip bu üç genç, bir gün bir bilgisayar oyunu oynarken, kendilerini çanakkale savaşının içinde bulurlar. oraya nasıl geldiklerini ve nasıl eve döneceklerini çözmeye çalışırken kendileri ve birbirleriyle ilgili bilmedikleri şeyleri çözeceklerdir.

    özet bu kadar. filmden çok fazla bir beklentiniz olmasın. çanakkale savaşı kısmı hafif geçilmiş. savaştan birkaç karakterle o dönemin havasını yansıtmaya çalışmışlar. tek bir büyük savaş sahnesi var. yani çok belgesel, tarihi yapım havasında değil. çocukların oyuna geçiş sekansını çok beğendim açıkçası. çarkların olduğu mekânı çok güzel tasarlamışlar.

    türk sinemasına ve oyunculara hiç aşina değilimdir ama gençlerin oyunculuğu güzeldi. rüzgâr aksoy bence çok iyi oynuyordu. yumuşacık bir battaniyeye sarılma hissi verdi bana. yurdaer okur’sa, öğreten adam modunda bilge bir karakteri canlandırıyordu. türk askerinin mertçe savaştığı bilgisini çocuklar üzerinden izleyiciye aktarmakla görevliydi anladığım kadarıyla ama onun da performansı başarılıydı.

    tek takıldığım nokta, ki o da mesleki deformasyon herhâlde, anzak kampındaki avustralyalı askerlerin ağır aksanla ingilizce konuşmalarıydı. yani gerçek avustralyalılardan ya da ingilizlerden bir kayıt alıp öyle yapamadılar mı? arka plandaki konuşmalar falan felaket. bir de bizim çocuklar gizlice anzak kılığında kampa giriyorlar. askerlere çaktırmamak için sorulara ingilizce cevap veriyorlar. onlar da aksanlı. avustralyalılar da hiç anlamıyor. elimde değil, kulağımı tırmalıyor.



    !---- spoiler ----!



    ekibin tümene gidip, taaruzu haber verdiklerinde, remzi komutanın anafartalar karargahına mesaj yollama sahnesi beni en çok etkileyen sahne oldu. gelen cevapta imza "yarbay mustafa kemal" olunca birden tüylerim ürperdi. acayip duygulandım nedense.

    !---- spoiler ----!



    neyse, çolukla çocukla izlenebilecek bir film olmuş bence. denk gelirseniz deneyebilirsiniz. şurada da tanıtımı var :
    https://www.sinemalar.com/film/249109/kesif-canakkale

mesaj gönder