bir nisan sabahı bosna'nın kaderi yeniden yazılır. avrupa'nın tam ortasında bir ülkede bunlar yaşanıyorken, aynı etnik köken birbirini dini kimlikleri yüzünden öldürmekteyken birleşemez bazı milletler.

bu durum aynı zamanda birçok avrupalı savaş muhabiri için de tam bir fırsat oluşturur. işte burada "michael winterbottom" seyirciye gerçekler doğrultusunda kuşatmanın bütün çıplaklığını ortaya koyuyor.

iki savaş muhabirinin yaşananları görüntülemek için gittiği bosna'da kaderin değişimine tanık olması üzerinden ilerleyen senaryo ve filmin savaşın hemen ardından çekilmiş olması ile savaşın bütün detaylarını ve yaşanan ayrım politikasının bütün gerçeklerini perdenin tam ortasına yansıtıyor yönetmen.

final sahnesinde şu vurucu cümle yer alır...

"35,000 children were wounded and 16,000 children were killed or went missing...

emira still lives in england"