1. herkesin içtiği su diye çok eski bir çin masalı vardır. hani günlerce yağmur yağar kesilmez. yağmur suları her yeri doldurur. ama yağmur sularından içenler de delirmektedir ve delirdiklerinin de farkında olmamaktadırlar.
    yağmur sularından içmeyen çok az insan saraya sığınır. dışardaki deliler saraydakilerle deli diye alay ederler.
    sonunda bir bilge der ki bu kadar delinin içinde akıllı olmaya gerek yok; hadi biz de içelim onların içtiği sudan
    işte bu hikayedeki saraya sığınan zavallılar kitap okuyanlardır. ve okudukları şeyler yüzünden insanları delirten düzenin farkındadırlar . etrafta ne olup bittiğinin farkındadırlar. mutlu olacak sebeplerin azlığının farkındadırlar. bunu anlatacak derdi paylaşacak insan yokluğunun farkındadırlar. kitapların kendilerini nasıl yalnızlaştırdığının farkındadırlar. ve dış dünyada sürüp giden cümbüşün içinde yer alamayışlarının nedeninin kitaplar olduğunun farkındadırlar.
    kitaplar size kimsenin bahşedemeyeceği şeyler sunarken sizi korkunç bir yalnızlığa sürükler
    saraydaki yalnızlar da bir gün kitaplardan vazgeçip dışardakilerin içine karışır mı onu bilmem ama; insanlar herkesle anlaşmanın yolunun okumamaktan geçtiğini keşfettikleri için okumazlar. bunu bilirler, içten içe hissederler.
    ve yalnızlığı değil; kalabalıkların cümbüşünü seçerler....
    .

mesaj gönder