1. kış mevsiminin farklı yaşandığı şehir.soğuk kelimesini hissedersiniz ankarada. ayazı^:ankara ayazı^ insanı titretir. sabahları arabası olan için buzlanan camı temizlemek arabası olmayan için otobüs beklemek çok zordur. yazlıkların yerini annelerimizin gardırop üzerindeki çantalarda zulaladığı çeşit çeşit kazaklar, kalın montlar, yerine göre hayat kurtaran renk renk içlikler alır. sokaklarda atkılar, bereler, taytlar, botlar modaya göre arz-ı endam eder.

    ankarada bazısı için kış kahve demektir. ellerinde kahve bardakları, omuzlarında çanta, afilli montlarıyla hızlı hızlı bi yerlere gitmeye çalışan insanlar göze çarpar. her sokak başına açılan kahveciler dersten sonra "takılmaya" gelen üniversiteli gençlerle dolar, taşar. hoş sohbet eşliğinde "karamel maccihiatolar", "cappicunolar" yuvarlanır. lapa lapa yağan kara sıcak bir içecekle eşlik etmek huzur hissi verir.

    ankarada kış aynı zamanda tiyatro mevsimidir.güzün başlayan devlet tiyatroları soğuk kış akşamlarında kapılarını ankaralılara açar. biletler çok çabuk tükenir. özellikle şinasi ve akün sahnesine gidecekseniz oyundan önce salona oldukça yakın olan kuğulu parka gelebilir veya bestekarda gezebilir, oyuna yarım saat kala salona yüreyerek geçebilirsiniz.

    ankarada kışın değişmez figürlerinden biri de kestaneci abilerimizdir.akşam olmayagörsün tezgahlar kurulur, kestane kokuları burnunuza gelmeye başlar. kestane manileri eşliğinde ekmek paralarını kazanmaya çalışırlar.

    velhasıl kelam başta da dediğim gibi ankarada kış soğuktur ama sıcaktır da. bedeniniz üşür ama ruhunuz ısınır.

mesaj gönder