1. dün on senelik arkadaşımla aynı mekandayız diye nasıl varlığımdan rahatsız ve huzursuz olduğunu izledim durdum. bir süre ufacık meydanda nereye gitse kovaladım onu. sebepsizce eğleniyordum bu tavrımdan dolayı. ama kapıdan her girişimde nasıl gözlerini kaçırdığını izledikçe işler değişti. meğer ben o gelmeyecek özrü beklemeyi de bırakmışım çoktan. artık karşılaşmasak daha iyi olurmuş.

    bugünse dünyanın en sıkıcı hangoverını yaşıyorum. insan o kadar içtik bari eve sallana sallana gelelim, bazı detayları iki gün sonra hatırlayıp gülelim falan istiyor. nasıl bir otokontrolse hepimiz "aa sarhoş oluyoruz galiba" dedikten sonra sonsuz bir ayılma geçirdik ve ben doğrudan baş ağrısı evresine terfi oldum. pervasızca içtiğimiz günler yavaş yavaş geride kalmaya başlıyor zannedersem.

    beynim zonklarken bir yandan da dünyayı kurtarıp hayatımdaki boşluğu doldurma projeleri üzerinde çalışıyorum.^:swh^
    okumadığım kitapları inceledim, olmadı çekmedi sayfalar beni içine. babamın bana verdiği çok eski bir fotoğraf makinesi vardı. ilgilenmiyorum diye sitem ediyordu. sağını solunu kurcaladım. nasıl çalıştığını anlamaya çalıştım. zaten bozukmuş da tek misyonu eve dekor olmakmış gibi bir his verdi, bıraktım. yıllarca sevmeye sevmeye çaldığım gitarımı elime aldım seneler sonra. tozlarını temizledim. notalarımı açtım. ve sıfır. gerçekten ilk kez eline gitar almış insandan farkım yoktu. kaldırdım tekrar.
    en sonunda yine açtım müziğimi düşüncelere daldım.
    günlerimin seyrinden hiç memnun değilim.

mesaj gönder