1. dünya'ya fırlatılıp atılmış varlığınızı, toplumun negatif kutbunda zayıf bir titreşim olarak algıladığınızda; bilginin peşine düşmek adına yıllarca sıralarında oturduğunuz eğitim sisteminin sizi toplumun anlamını ve amacını yitirmiş devinimini korumak için bir dişlisi haline getirip, besin zincirinin şurasına veya burasına hapsettiğini anladığınızda; aynı gezegeni paylaştığınız canlıların yaşamlarının, politikacılar, gelirin büyük bir bölümüne sahip olan patronlar tarafından belirlendiğine şahit olduğunuzda ve bir bombayla ölmediğinize, işten çıkarılmadığınıza, evinizin kirasını bir ay daha ödeyebildiğinize şükür ettiğinizi gördüğünüzde, bir şeyler solar içinizde. o şeyi sulamanız gerekir, yaşamla bağınızın kopmaması için onu ihmal etmemeniz gerektiğini bilirsiniz. dinle sular kimi onu, kimi alkol ve tütünle besler, orgazmın geçici aydınlanması, bir kalp atımı kadar unutuş için üreme organlarını kullanır kimi de.
    zararlıdır sigara bedene ama tasarlanmış, sınırları belirlenmiş bir yaşama katlanmak da zararlıdır. bir distopyanın içinde yaşıyor olmak bazı edimleri temellendirmek için yeter sebep değil midir? işin trajik yanı da bu belki. kabustan uyanmak için veya o kabusu unutmak için size sunulmuş olanları tüketmek. bebekken ağzınıza emzik sıkıştırırlar, büyüdüğünüzde tribünleri, sigara paketlerini, tapınakları gösterirler.

mesaj gönder