1. üniversite yıllarımda kazakistan'lı bir sınıf arkadaşım vardı. türkiye'de eğitim gören gören yabancı uyruklulardandı. bir gün sınav öncesi muhabbette konu kitap okumaya geldi. bizde okuma alışkanlığı sizinkinden daha fazla dedi. sonra anlatmaya başladı.
    sovyet sosyalist cumhuriyetler birliği'ne bağlı oldukları zamanlarda kendi ülkesi kazakistan'da kominst rejim mahallelerde yetkililer vasıtasıyla gezip her haneye okunmak üzere belirli sayıda kitap bırakırmış sonra belirlenen bir günde kitap verilen haneler yine yetkiler tarafından söz konusu kitapları okuyup okumadıklarına dair mülakata tabi tutulurmuş, mülakattan geçemeyenler ekonomik (örneğin haftalık erzak dağıtımında daha az pay alma) bir takım yaptırımlarla cezalandırılırmış.
    hangi kitapların okutulduğunu sormuştum.
    çoğunlukla dünya klasikleri demişti.
    sosyalist rejime dair en büyük kazanımın bu olduğunu çektikleri sefalet ve yoksulluğa rağmen ülkenin büyük bir bölümünün okuma alışkanlığı kazandığını söylemişti.

mesaj gönder