1. türkiye'den çekip gitmek... ben ailemle tartışınca bile o an sinir harbiyle uzaklaşma düşüncesine bürünsem de akşamına ya da sabahına bir an önce kavuşma derdine düşüyorum. olay sadece aile de değil üstelik. doğup büyümüşlük var, yaşanmışlıklar var. bağ var görülmeyen ama hissedilen, vefa var.

    onca şeyi bırakıp gitmek isteyen zaten gider. sanmıyorum ki maddiyat bağlayıcı olsun. gider yaşamak istediği ülkede temizlikçilik yapar yine yaşar istediği gibi, parasını kazanır. bence bunlar bahane değil. ama beni burada tutan. 100 yıl önceki o adına destanlar yazılan çanakkale ruhu, milli mücadele ruhu, herkese kafa tutmuş cihan komutanın ruhu.. kolay kolay bırakıp gideceğimi düşünmüyorum bu yüzden. gitsem de aklım buralarda kalacak, ankara 'da değilim, arkadaşlarım ve bir kaç akrabam dışında bir bağlayıcılığı olmasa bile dün kalbim oralarda kaldı. zira gündüz alt yazı olarak bilgi geçildi ama patlama sonrası unutuldu gitti. yüksekova' da kalbim, orada çatışanlarla, aileleriyle.

    gitmek isteyene de açıkçası kızmıyorum. kimse zorla bir yerde tutulup alıkonamaz. bazı şeyler yürek bağıyla ilgilidir, gönlünüz razı gelmez. göz görmez, gönül hissetmez diye bir durum söz konusu olamaz.

    ama şu yapılmamalı; her patlama sonrası türkiye karalanarak, vay efendim burası lanet bir ülke, vay efendim burada yaşanmaz, vay efendim burada artık can güvenliği mi kaldı... paris nerede pardon? ( en yakın tarihli ve bilindik olarak ilk aklıma gelen olayı ele alırsam.)

mesaj gönder