1. acının en kötüsü kendini ağırdan alandır. mesela bazen beklediğiniz bir ölüm için, yeter artık diyebilirsiniz. çünkü bu acı ve canınızı vermeye hazır olduğunuz kişinin çektiklerine şahit olmak sizi süründürür.. böyle durumlarda sizi sakinleştirecek şeylerle zamanı geçirebilirsiniz. huzuru kovalamak ve teslimiyetçi yaklaşmak acıyı dindirir..

    hayatınız 4 üzerinden 3.5 ise de acıyı yaşarsınız. unutmayın, cennet ve cehennem vardır; ama kimse araftan bahsetmez. en acımasızı odur çünkü. şimdi ihtiyacınız olan şey en iyiyi kovalayacak efor değil, sizin notunuz odur zira, notunuzu sevmektir. sevgi ve kabullenme duygusu acıyı yok eder.. siz notunuz üzerinden ilerlemeye bakın, 3.5'un meşalesini taşıyan siz olun mesela? 4'lere karşı savaşın?

    olmaması için hiçbir sebep yokken olmayan şeyler de acıyı çok güzel besler. kafanızda türlü senaryolar kurdurur, bünyenizi alt üst eder. sonra acınızı bastırmayı başardığınız an hiç alakasız bir yerde ve anda o şey oluverir ya da olay başka bir şeye evrilir. sebebini bulamadığınız şeylerin üstünde, veya sizinle bir bağlantısı olmadığına mantıksal olarak kanı getirdiğiniz durumlarda lütfen kendinizi üzmeyin. dozu ayarlanmış yüzeysellik bir noktada acıyı yok eder..

    tercihleriniz dışında gerçekleşen durumlarda da acı çeker hatta isyan noktasına gelirsiniz. iyi de, bunu ben mi istedim diye kızarsınız bir yerlere. bunun içinse sizin -anında- yapabileceğiniz bir şey yoktur, zaman ve bu süreçteki doğru adımlarınız acıyı yok eder..

    acımız ne kadar büyük olursa olsun, biz insanoğlu hepsinin üstesinden gelebilecek kapasiteye sahip bir bünyedeyiz. teslim olursak, sadece kendi ipimizi çekmiş oluruz.. bu yüzden karakteri sağlam tutmakta ve ipleri elden bırakmamakta her daim fayda var..

mesaj gönder