1. kirli atlet
  2. insanların yalnızca güçsüz olduklarında aradığı,bu yüzden de ütopik olan kavram.
    vivaz
  3. "adalet; iktidar sahiplerinin, verdiği kararları meşrulaştırmak için kullandığı bir terimdir"
    böyle demişti biri.
  4. halihazırda bir hukuk fakültesi öğrencisi olarak ne anlam çıkarmamız gerektiğini kavramakta zorlanıp sıkça düşündüğüm şey
  5. zamanında, yerler altına alanların "nerede" diye sorduğu kavram.
    unutmadık
    zutse
  6. toplumsal sınıfların, güçleri mertebesinde pazarlığa oturup uzlaştıkları iş bölümü ve paylaşım metodolojisi.
  7. adalet herkese eşit davranmak değildir, adalet herkese hakkettiği vermektir.
  8. şu anda olduğu biçimiyle anlamak doğru değilde, ideal anlamda ne anlaşılması ve olması gerektiğini uzun zaman önce platon'un açıkladığı kavram: ''adalet herkesin kendi işini yapmasıdır.''

    çünkü; adaletsizlik, bir kimsenin yada çoğulun, bir başka kimseye yada çoğula yaptığı kötülüğe karşılık, haksızlığa uğrayanın zararlarının tanzim edilmesi, kazanç sağlamaya girişenlerin ise -nitekim birinin haksızlık yaptığını söylerken, eylemin sonucunda ki kazancını değil (ne ki kazanç değil kayıp, hatta kurbana yarayan bir sonuç da söz konusu olabilir), kazanç sağlamak uğruna giriştiği art niyeti referans alırız- cezalandırılmaları konusunda ki kararlar ile ilgilidir. öyleyse bu kararları alan kimse yada başvurduğu yasa, buna göre de yasa koyucu, o işi bilmediği için çıkar adaletsizlik; ayrıca, bu kimseler yetkilerine hakim de, çıkarları uğruna ya kötüye kullanıyor ya da hakikati çarpıtıyorsa, bu sefer yasayı uygulayanın kendisi için neyin iyi olduğunu bilmediğini, yasa koyucunun da ülküye göre toplum için neyin iyi olduğunu bilmediğini, bir gün aynı ahlaki yozlaşmanın kendilerine de tecelli edeceğini unuttuklarını düşünürüz. eğer adaletsizliğin doğası buysa, adaletin en pratik tanımı için platon haklıdır.
  9. içerisinde duygular bulunmamalıdır. somut kanıtlarla bir sonuca varılmalıdır. fakat günümüzde daha çok intikam almak amacıyla kullanılmaktadır.

    adalet, haklı ile haksızın ayırt edilmesiyle sağlanır. kutsal kitapların hepsinde adalete ve adil olmayla alakalı bölümler bulunur.

    aristoteles’in hareket noktasını eşitlik kavramı oluşturur. ona göre, herkese eşit davranmak adalet için yeterli değildir. bir hukuk düzeni güçsüzleri koruduğu ölçüde adaletli olabilir. örneğin, günümüzde kişinin tükettiği herhangi bir maldan alınan katma değer vergisi adil bir vergi değildir. çünkü kişinin gelir düzeyini dikkate almamaktadır. buna karşılık, kişinin geliri üzerinden alınan ve gelir düzeyi yükseldikçe vergi oranının da arttığı gelir vergisi daha adil bir uygulamadır.

    eski yunan düşünürü platon’a göre adalet en yüce erdemlerden biridir, insanın ve devletin temel davranış kuralıdır.

    18. yüzyılda aydınlanma çağı düşünürleri adalet kavramını daha dar biçimde tanımlamışlardır. onlara göre hukuka ve hukuksal eşitliğe uygunluk adalet için yeterlidir.
  10. her an tacize veya tecavüze uğrayabilecek, katledilebilecek bir kadın adı.