-
resinakkaş: osmanlıca'da sevgilerini yarına bırakan, utangaç ve saygılı kişilere layık görülmüş sıfattır. -
binaenaleyh: bundan dolayı, dolayısıyla. -
kelime : maço
anlamı : ispanyolcadaki 'macho' kelimesinden gelir; kadını için ölmeyi göze alabilen ve hiç bir fedakarlıktan çekinmeyen şövalyelerin lakabıdır.
edit : eminim anlamını başka türlü bir şey olarak biliyordunuz ama orjinali budur. -
kelime: nikbin (farsçadan)
anlamı: her şeye iyi tarafından bakan, iyiye yoran, iyimser.
örnek: "zaten yaratılışı icabı çok nikbin bir gençti" ^:hüseyin cahit yalçın^ -
nisyan :
unutma, anımsayamama
"bir dokun bin ah dinle, doner dunya dert icinde
ademoglu nisyan ile, biz isyan ile..."
(bkz: bilmiyorum ne olacak - ezginin günlüğü) -
kelime: beis (arapçadan)
anlamı: sakınca, mahzur, yanlışlık, ayıp.
örnek: "dünyanın her yerinde politikacılar gerektiğinde yalan söylemekte beis görmezler" -
çocuk: dünyanın en masum şeyi. -
meyus: (ar) 1. kendisinden umut kesilen şey, 2. yeis eden, umutsuz. -
şekerrenk: yakın dostların arasının bozulması. -
güzel fikir, saatli maarif takvimini andırıyor. bir önerim olacak: kelimeyi bkz. ile eklesek, tanımı da eğer yoksa başlığına da eklesek.