1. mesele şurada : a şahsı bir şeyin var olduğuna ''inanıyor'' .
    b şahsı da var olmadığına ''inanıyor''
    ikisi de inanç . ancak b' nin inancına saygı duyulmuyor .hatta a inancının radikalleri b yi katletmeye meyilli . garibansın b .işin zor b.
  2. "kitap okumayan insana saygı gösteririm ama saygı duymam."
  3. inanmıyorum, elime geçen her fırsatta karşı düşüncelerimi söylüyorum, fakat aldığım cevap "mal" olduğum. ben saygı duyuyorum gidip de inanan bir insana küfür etmiyorum yahut onun inandığı şeylere küfür etmiyorum. ama bana geri dönüş tam tersi oluyor. daha az önce yaşadım sırf bi kaç kişinin düşüncesine uymadığım için her hakareti yedim. ee bundan sonra ne mi olacak? ben yine saygı duyup onlardan daha üstün bir zekaya sahip olduğumu, daha ahlaklı bir insan olduğumu kanıtlayacağım.
  4. burada inanmaktan kasıt eğer din ve tanrı gibi olgulara inanmaksa eğer saygı zaten duyamazsın. çünkü bir olguya, metaya saygı duyamazsın. sevebilirsin, inanabilirsin, inanmayabilirsin vesaire ama inananlara/sevenlere, inanmayanlara/sevmeyenlere saygı duyman gerekir. hatta ileri giderek saygı duymak zorundasın. teşbihte hata olmaz diyerek örneklendirmek gerekirse; buzdolabına saygı duyamazsın ama buzdolabının faydasına inanan bir insana saygı duyarsın.

    lakin burada inanmak bir insanın söylediği bir şeyin doğruluğu ise yalan söylerek bir şey dikte etmeye çalışıyorsa karşındaki insan. söylediklerinin yalan olduğu kanıtlanabilirse eğer saygı duymak zorunda değilsindir.

    ayrıca daha güzel bir dünyada yaşayabilmemiz için insanlara karşı saygılı olmamız gerekmektedir. karşımızdaki insana sevmediğimiz özelliklerini değiştirmesi için bir şeyler dikte etmek o insanın düşüncelerine, dünya görüşüne karşı saygısızlıktır. bir kadına/erkeğe bakışlarınla, sözlerinle veya fiziksel olarak yaptığın taciz o insanın kadın/erkek olma hakkına saygısızlıktır. doğayı katletmek doğada yaşayan canlıların yaşam hakkına saygısızlıktır veya bir insan tanrıtanımaz ise o insanı toplumdan dışlamak o insanın inanç özgürlüğüne saygısızlıktır vs. örneklerle çoğaltılabilir. bu tarz durumlarda 2 düşünüp 1 konuşmamız gerekmektedir.
  5. insanlar birbirlerine saygı duymadıktan sonra inansalar ne olur inanmasalar ne olur? benim için ikisi de aynı.
  6. ben değil biz olduğumuz zaman toplum oluruz.toplum olduğumuz zaman güç oluruz yani o hayalini kurduğunuz dünyada yaşarız bunların olması içinde evet kesinlikle saygı duymalısın.
  7. elbette degilsiniz.
    oruc tutarken karşımda insanların yiyip icmesini de dert etmem. ama hiçbir inancla dalga geçmek doğru değil.

    bazı şeyler size mantıksız geliyor biliyorum. başka inançların bazı yönleri de bana mantıksız geliyor çünkü. şunu da biliyorum ki bugün başka bir ülkede doğsak çoğumuz farklı inançlara mensup olurduk.

    nihayetinde herkesin inancında kendine göre bir mantık, tutarlılık var. sen bunu mantıksız bulabilirsin ama inanan insanlarla dalga geçmek çok da hoş değil.
  8. inanmadığın bir şeye saygı duyamazsın/duymamalısın. saygı duyulması gereken tanrının kendisi değil var olduğu fikridir.
  9. din noktasından bakacak olursak özellikle islam kendisine hakaret edilmesini hoş görmez, eleştirebilirsin, inanmaya bilirsin fakat açık açık hakaret edemezsin. bu diğer dinler için de geçerlidir.

    bunun dışında insan istediği düşünceyi ve inancı tercih etmek ve savunmak konusunda özgürdür. eleştirebilirsin, kendine göre eksik yanlarını karşıya aktarabilirsin fakat saygı duyulmadığında karşıyı incitedebilirsin.

    bu nedenle kimseyi incitmeden, kimseyi hor görmeden, herkes neye inanıyorsa ona inansın. herkesin hayatı kendinden sorumludur. inansak da inanmasak da.
  10. çok uzun da yazardım bu konuyla alakalı ama çok daha kısa yazarak daha etkileyici olacağını düşünüyorum. bence bu sorunun şundan hiçbir manada farkı yok: "birine iyi davranmak zorunda mıyım?" kesinlikle iyi davranmak da, saygı duymak da zorunda değilsin. ama en azından bunları yapmıyorsan, hem ulu orta yapma, hem de karşındaki bari en azından biraz haketmiş olsun.