1. buradaki temel sorun "saygı duymak " derken neyin kastedildiğidir.çoğu zaman konu din olunca saygı değil, hürmet bekleniyor.
    bu sözün bizim coğrafyadaki işlevsel hali; inanmasan da saygı duy(ayacksın).
  2. inanan veya inanmayan kişiler olarak başkasına fiili harekette bulunmadığı sürece (hakaret, aşağılama v.b) saygı duyulması beklenmemeli.
  3. fikre değil, fikre inanana sayğı duysak kafi.. insan olmaklada alakalı..
    bbs
  4. saygı duymalıyız. biri atatürk'ü seviyorsa sen çıkıp sevdiği adama nezaketen birşeyler dememilisin. tahrik etmemelisiniz. bırak sevsin. senlik birşey yok.
    bir adam şeriatçıysa saygı duymalısın. kesinlikle onun değerleri ile dalga geçmemelisin. başörtüsü takıyorsa kesinlikle saygı duymalısın.
    atatürk'ü sevmiyorsa saygı duymalısın. kimse kimseyi sevmek zorunda değil.
  5. saygi duymak zorunda degilsin lakin etik olarak inananlara saygi gostermelisin.
  6. cevabı zorundayız olan soru cümlesi. çünkü saygı duymanın kurtarıcı anlamı odur zaten. çünkü zaten insan inandığına/sevdiğine/beğendiğine hayranlık duyar, şaşkınlık duyar, ceketini ilikler, şapkasını çıkarır falan. tarafında olmadığı şeyden dolayı arbede/tatsızlık çıkmasın diye bulanlar bunu bulmuş: saygı duymak.
  7. saygısızlık hariç her şeye saygı duymak zorundayız. saygı sevgiden önce gelir ve anlayışla sevgiyi de beraberinde getirir.
  8. zaten kötülüğün büyük çoğu inananın inanmayana, inanmayanın inanana saygı duymaması üzerinden başlıyor. o yüzden her iki kesim de birbirine saygı duymalı. iki taraf birden saygı duymayıp karşı tarafı aşağıladıkça ya da karşı tarafı kendi gibi olmaya zorladıkça zaten huzur olmayacaktır. ha insaniyet çerçevesinde her zaman tartışılabilinmeli. şahsım adına inananın da inanmayanın da aşırı radikal olanını sevmem. ama saygısızlık etmem yani uzaklaşırım.
  9. saygısızlık etmemek zorundayız, ne var ki saygı duymak gibi bir mecburiyetimiz de bulunmuyor.

    Demek istediğim 1. anlamda bir zorunluluğumuz yok, ancak 2. anlamda var ki bu da hoşgörüye tekabul ediyor...

    saygı (anlam ayrımı):

    1. Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla bir kimseye, bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan sevgi duygusu, hürmet, ihtiram

    2. Başkalarını rahatsız etmekten çekinme duygusu

    (bkz: tdk)

    edit: bu arada ugo isimli arkadaş da tdk'ya atıfta bulunmuş...
    (bkz: aklın yolu bir) : )
  10. herkes her şeye inanmak zorunda değildir.

    herkes herkese saygı "duymak" zorunda da değildir.

    ama "herkes" "herkese" saygı "göstermek" zorundadır.

    nasıl ki, dindar ya da ateist iki insan da maymun olmadığını düşünüyor, o halde saygı göstermeli.