1. ilkokuldaydım 3 ya da 4 olmalı, muhtemelen 3. o yaşta ne kadar duygularına anlam verebilirsin ki? hatırlamıyorum. ama bir kız vardı akranım bence mahallenin en güzel kızıydı. ailesi o zamanın toplumsal koşullarına göre zengin sayılırdı statü farkını özetlemek gerekirse; opel vectra vs. şahin. adına da yansımıştı o döneme göre toplumsal farklılık :melissa.

    o zamanlar kalınca telefon rehberleri (adresler de yazardı) olurdu, kapı zillerinin olduğu apartman girişinden melissanın babasının ismini soyismini öğrenerek ev telefonunu buldum ve nasıl aşık isem tarkan'ın gelip de halimi gördün mü şarkısını okuldan eve geldiğini bildiğim bir zaman telefonda hiç konuşmadan teybin sesini son ses açarak dinlettim.

    telefonda hiç konuşmadığımdan dolayı sonuca yönelik bir kazanımım olmadı tabi. nasıl bir kazanım olabilirse bu çocuksu sapıklığımda. ama sanki benim yaptığımı biliyor gibi bakan gözleriyle bakkala giderken ara ara karşılaştım. şu an hatırlayıp güldüğüm birçok etkinliklerde daha bulundum bu aşk uğruna.

    gün geldi çattı, melissa'dan yaşça büyük arkadaşı o fink fink atan, her şeyi bilen gözleriyle durumu çoktan çakozlamış, bizi bir araya getirme çabasına düşmüştü. başarılı da oldu. oturduk yan yana ne kadar heyecanlandıysam artık gözlerine bile bakamadım, konuşamadım ama o da ilgileniyordu belli.

    belli bir süre birbirimizin farkında uzun soluklu ama belli etmemeli sessiz, kaçamak kesişmelerle sürdü bu telepatik ilişkimiz. o bir çift güzel gözün beni izlediğini bilen ben, artık bakkala giderken kıyafetlerimi seçmeye başladım annem anlam veremedi, mahalle arasında yokuş yukarı oynadığımız maçlarda tüm pasları almaya, takım için vazgeçilmez olduğumu hissettirmeye çalıştım.

    sonra bir gün, hemen yanımızdaydı apartmanları, kamyon gördüm kocaman bir şey, taşınıyorlardı. ben kocaman günler besledim ona, o bir günde gitti. sol mememin altındaki cevahir ilk o gün sızladı sanırım.

mesaj gönder