1. bu gün teyzem, "ananen seni rüyasında görmüş, hiçiyi değildi. bir sıkıntısı mı var acaba ?" dedi diye aradım dedi. "iyiyim ya, okul yoğun biraz" dedim. "en sonunda en iyi yaptığım şeyi bile yapamaz oldum. aklımdan şüphe eder oldum bile" diyemedim.

    telefonda konuşurken kedimin sesini duydu. " senin o topal kedinle, sakat köpeğin seni var ya cennete götürecek." dedi. bir kahkaha attım içimden " onlar iyi olsunlar da, beni cennete götürmeseler de olur" dedim.

    bu gün doğum günümdü. babamı arayamadım. cesaret edemedim aramaya.

    "baba,
    seni ne kadar çok seversem ,
    o kadar çok olsun ömründen geçen günler "

    diyemedim.

    kendi içimde küçük gülücüklerle ya da küçük üzüntülerle yaşadım hepsini. "kimsenin kimseye ayıracak zamanı yok artık. herkes kendi hayatının telaşesinde" diyorum diye kızarım kendime ama baya baya haklıyım bencesi. bencesi dediğim bir kaç fütursuz çıkarım yaş itibariyle, bir kaç ölçüsünü bilmeyen aslında küççücük olan kırılganlıklar, bir kaç bira içimi, şiir okuyuşu ha bir de belki türkü söylemece. ama galiba haklıyım, daha bu yaşımda.

mesaj gönder