1. yazar, doktor, gazeteci, müzisyen, mimar ve mühendislerden söz ediyoruz ve hatta osmanlı ordusunda subaylık yapanlardan. ama duymak ve görmek isteyene. ermeni aydınlar
  2. ermeni olayları sırasında (fransız desteği ile çıkan isyan ve bölücü ermeni şiddet hareketinden bahsediyorum) kurunun yanında yaşın da yandığı, ve evet Krikor Zohrab gibi bu şekilde ölmeyi hak etmeyen entelektüel insanların da bu bölücülerle birlikte öldürüldüğü dönemin başlangıç tarihidir. ama sözde ermeni soykırımı iddiası ile bu ölen aydınları bağdaştırmak ne derece doğru olur? sorusunu sordurur.

    zira sözde ermeni soykırımında bahsedilen mesnetsiz rakamlar ile bu aydınların ne alakası vardır?
    düşünmenin suç olarak kabul edildiği mide bulandırıcı zihniyeti takip eden aydınların katledildiği bu süreci ermeni katliamına bağlamak ayıptır. aynı iğrenç zihniyet mustafa kemal'i de öldürmek istemiş, uğur mumcu'ları, ahmet taner kışlalı'ları, hrant'ları, necip'leri^:necip hablemitoğlu^ ve nicelerini katletmemiş midir?

    iş bu noktada, bu ölümler, mesnetsiz ve siyasi bir iddia olan sözde ermeni soykırımından ziyade, aydınların düşünüyor diye öldürülmesi başlığı altında incelenmemeli midir?

    kısacası söz ettiğimiz aydınlar ise, bunu sözde ermeni soykırımına atfedip, durumu saçma bir yere götürmek yerine türkiye'nin ^:geçmiş ve günümüz itibarı ile^ ne derece fikri hür olmayan bir ülke olduğundan bahsetmek gerekmektedir.
    zira fransızları arkalarına alıp doğuda çoluğu çocuğu katleden ermeni çetelerinin öldürülmesi/katledilmesi/sürgün edilmesi olayları ile başlayan süreçte yaş olarak yanmaları insan olan herkesi üzer. anlamak isteyene..

    edit=forum tarzı yorum yapıp formatın darmaduman edilmesine katkıta bulunmamak için cevap niteliğinde yorum yazmıyorum. (#21158)
    edit 2= konuyla ilgili bilgi sahibi olmak isteyen tüm insanlara haddim olmayarak kazım paşa'nın ilgili kitabını öneririm. zira tarihi yaşayan kişiden gerçekleri öğrenmenin dayanılmaz hafifliği durumu söz konusu
  3. olay tamamen savunma olayıdır güzel kardeşim.
    üstüne atılan bir bok var ülke olarak, o boku temizlemeye çalışmaktır. kimse ermeni sabilerin, bigünahların hakkını gasp etmiyor.
    dönemi yaşayan ermenilerin ve/veya türklerin anlattıklarından ibaret değil olaylar. anlatılanlardan ziyade rakamları/belgeleri analiz etmek lazım. hoş sözde soykırım'ı iddia edenlerin elinde belge niteliğinde bir evraktan çok, "anı" , "hatıra" olduğundan mütevellit türkiye cumhuriyeti arşivlerinde bulunan belgelerin;

    "bak kardeşim o dönem öyle bir kalleşlik yapıldı ki millet-i sadıka dediğimiz vatandaşlarımız, çocuklarımızı emanet ettiğimiz adamlar, toprak sevdası ile başkaldırıp, çocuklarımızı kesmeye başladılar. biz de tehcir yasası çıkarttık, zira sevdiğimin memleketinde hitler'e bağlayıp topyekün kesse idik soykırım yapmış olurduk, kaldı ki o dönem osmanlı'ya ait olan suriye topraklarına gönderdik.. kimi gönderdik? tüm ermenileri mi? hayır. "

    diye bas bas bağırıyor olması, tabiki de senin çok da sallamadığın memleketini inek gibi sağmak isteyenlerin de umurunda olmayacaktır. siyaset böyle bir bok idi değil mi??

    !---- spoiler ----!

    Adana‘da 14 bin Ermeni tehcire gönderilirken 16 bin Ermeni yerinde kaldı.
    Harput‘ta 51 bin Ermeni tehcire gönderilirken 4 bin Ermeni yerinde kaldı.
    Sivas’ta 136 bin 84 Ermeni tehcire gönderilirken 6 bin 55 Ermeni yerinde kaldı.
    Afyon‘da 5 bin 769 Ermeni tehcire gönderilirken 2 bin 222 Ermeni yerinde kaldı.

    !---- spoiler ----!

    ha ne oldu? tehcir esnasında insanlık ayıbı katliamlar vuku buldu, kurunun yanında yaş da yandı. lakin senin ataların ortada hiçbir şey yokken^:paylaşılacak beleş toprak hariç^, ruslar ve fransızların da desteklerini alarak (bkz: el siki ile gerdeğe girmek) vatan toprağıma göz dikip terör eylemleri yaparak köylerde, mahallelerde masum insanımı katletmelerine rağmen, sen de mesnetsiz bir şekilde kendi atalarının kusurunu görmezden gelip yalan yanlış veriler ile türkler soykırım yaptı rererörö demek yerine, "biz şu hataları yapmışız siz de şunları" deseniz de, biz de kendimizi savunma gereği duymayıp özür dilesek.

    lütfen tarihçilerin, ve tarihi yaşayanların belge niteliğindeki kitaplarını ve şu yazıyı bir zahmet okuyun.

    son olarak evet, mezalimin dili,dini,ırkı olmaz.. hayisiyeti de olmaz..