1. türlü türlü, seç beğen al, üç tane bi milyon... denizde köpük, bende hikaye. kumsalda kum, bende hikaye.

    başlıyorum:

    ceplerim dolu olduğu zaman, başlayabilirim yaşamaya.

    ceplerim boş olduğu zaman, başlamayabilirim yamanmaya.

    ceplerim dolu olduğunda, ancak başlayabilirim batmaya.

    bir gün ceplerim doluyken, başlayacağım batmaya.

    en makbulu, o zaman:

    ceplerim boşken,
    dalgadaki köpük,
    kumsaldaki kum.

    dur! en azından devam edebilmek için dur!

    yahu! cepsiz pantolon yok mu? baksana cep ile ilgili nasıl da deyimler var. hepsi de utandırır kişiyi; (alın teri değil, tabii ki copy-paste)

    cebi delik: züğürt, parasız.
    cebi para görmek: parası yokken para sahibi olmak, birdenbire paralı olmak.
    cebinden çıkarmak: birinden çok üstün olmak.
    cebine atmak: hak etmemiş olmasına karşın kendine mal etmek.
    cebini doldurmak: fırsattan yararlanarak çok kazanmak.
    cepten vermek: kendi kasasından, kendi malından ödemek.

    son olarak; akp edition:

    doğru değilim, yanlış değilim, haklıyım, elhamdülillah.