1. kadınlar erkeklerle evlenirken, ilerde değişir diye ümit ederek seçerlermiş. erkeklerse kadınlarla evlenirken, ilerde değişmez diye ümit ederek seçerlermiş. ancak iki taraf da yanıldıklarından mutsuz olurlarmış mış mış mış...

    bütün genellemeler yanlış-mış ama bu oldukça iyi.

    kaçınılmaz gerçekler 1: insanlar değişmez,
    ...kimsenin arzusuna göre. ancak kendinizi kandırırsınız (ya da değişmiş gibi yapan karşısındakini kandırır bir yere kadar). ve
    kaçınılmaz gerçekler 2: insanlar değişir,
    ...zamanla, tecrübeyle, yaşantıların kalıntılarıyla.
  2. bir insanı sizden uzaklaştırmaktan başka bir işe yaramayacak eylemdir. eğer o uzaklaşmazsa zamanla siz ondan sıkılıp uzaklaşırsınız. bu yüzden de bir insana yapılabilecek en büyük kötülüklerdendir. herkes özeldir. yeryüzünde yaşayan yedi milyar hepsi tek tek özeldir. kimse bir başkasına benzemek, onun sevdiklerini sevmek, istediklerini yapmak/hissetmek/düşünmek zorunda değildir. kimseyi bu şekilde baskı altına alamayız. insan zorla sizin olmasını istediğiniz, o sevdiğiniz insan gibi olur ama kendisi olmaktan uzaklaşır. kendisi olmaktan uzaklaşmış insan da ne kendini mutlu edebilir ne de etrafındakileri.

    sizden ricam, çevrenizdeki insanları serbest bırakın. bir şeyleri onlara zorlamayın. bırakın istediklerini yapsın istediklerini düşünsünler. sevdiğiniz için yaptığınızı düşünseniz de bu onlara zarar veriyor. siz de sevdiğiniz insana zarar vermiş oluyorsunuz haliyle.

    mutlu olun, mutlu edin, müzikle kalın.
    jimi
  3. dünyanın en yanlış şeylerinden biri. karşınızdakini değişmeye zorlamak bulunduğunuz durumu daha da kötüye sokar. eğer birini değiştirmeye çalışıyorsanız zaten hiç kimseyi olduğu gibi kabullenemediğiniz gibi, genel hayatta da kabullenememe gibi bir probleminiz vardır bence.
    insanları olduğu gibi kabul etmek hayatı kolaylaştırır. ne kendinizi yorun ne karşınızdakine hayal kırıklığı yaratın. değiştirmeye çalıştığınız insanın yerine kendinizi koyduğunuzda nasıl kötü bir manzarayla karşılaşıcağınızı düşünün. olmuyorsa da olmaz zorlamaya değmez.
  4. insan zaten yıllara sarih değişeceği -hatta olgunlaşacağı diyelim- için birinin buna direkt müdahalesine gerek yoktur; dolaylı fayda sağlaması yeterlidir...
  5. ölümcül deney.

    iki taraf için de öyle zorlayıcıdır ki, bir yerden sonra ilişkiyi bir meksika açmazına sokar.

    birinci ihtimal; direnmeyi bırakıp uysalllıkla değişmeyi kabul eden model: berbat. başarsanız bile eninde sonunda doğal olarak elde edeceğiniz şey huzursuz bir kukla olacaktır. malesef.

    ikinci ihtimal; "viva la resistance!" modeli: uzun ve yıpratıcı tartışmalar sadece değişmesini istediğiniz şeyleri daha da kalıcı hale getirecektir. olan yine size olur.

    kişisel deneyim ve gözlemlerim, birinci sınıfa giren biz erkek cinsinin hayatı bir yerden sonra gerçekten acınası bir hale bürünüyor, özellikle evli olanlarda.

    neyse. iyi niyet varsa, karşılıklı özenle orta yollar bulunuyor, farklılıklar dengelenmeye çalışılıyor zaten.

    bunun dışında değişmeyiniz, değiştirmeyiniz. lego mu arkadaşım bu, insan.
  6. değişmek iyidir. değişmemek durağan olmaktır. burada asıl sıkıntıyı yaratan birini değişmeye mecbur bırakmaktır. onu zorlayarak ve benliğini bir bisküvi gibi kırarak yaralayabilirsiniz. bunun yerine insanları varlığınızla değiştirmelisiniz. bunu sizin zorlamanızla değil kendi arzusu ile yapmasını sağlamalısınız.

    kolay değildir. yıpranmadan devam edebilmenin yegane yöntemi budur. bilhassa evliliklerde bu konuya dikkat etmezseniz bol bağırış ve küskünlük kapınızda bekler.

    insanları değişmeleri için zorlamamak lazım. zaten devinimimiz gereği değişiriz. bu değişimi karşımızdakiyle uyumlu gelişmesini sağlayalım bu dengeyi sağlarız.
  7. sadece ikili ilişkiler çerçevesinden bakilan olay, çocugunuzu, ebeveyninizi, cok sevdiğiniz bir arkadaşın bir davranışını değistirebilirsiniz, sevgilinizin de eşinizin de aslinda kalbine inanirken kendisine zarar verdigini dusundugunuz davranislarini degistirebilirsiniz, dogru bakis açısı doğru yonlendirme, örneklemeler, karşidakini taniyarak takinilacak yontemle gayet kolaydir, birini değistirmeye calisinca "benim istedigim kisi ol" demek zaten bencilliktir, ancak asli olarak bunu karsidakinin dolayli olarak da kendiniz icin yapiyorsaniz gayet iyi bir seydir. anladigi dilde anlatarak 70 yasindaki kisiyi de degistirebilirsiniz, ancak yas ilerledikce daha sancili olur , yeter ki karsidaki basit cumleden anlayan biri olsun, cidden bu yanlış bir şey değildir.
  8. hepimiz günden güne değişiyoruz , gelişiyoruz . bunu çevremizde bulunan insanlar aracılığıyla yapıyoruz çoğu zaman. birisiyle fikir alışverişinde bulunuyoruz ve bakış açımız değişiyor.bir hareketimizin karşımızdakini kırdığını görüyoruz ve yapmamaya çalışıyoruz.o kişi bizi değiştirmeli fakat sözlerle, yaptırımlarla değil davranışlarıyla , tavırlarıyla ve hoşgörüyle tabi. değer verdiğiniz kişi için değişirsiniz. size saygı göstermiyorsa değer vermezsiniz zaten
  9. en nefret ettiğim eylemlerden sadece birisidir.

    keza ülkemizde de en küçük oluşumdan (bkz: aile) , en büyük oluşuma (bkz: devlet) kadar her türlü şekillerde uygulanmakta olan eylemdir.

    bunun -bence- en büyük nedeni 'saygı' kavramını sembolist değerlerine vuran toplum yapısı, gelenekleridir.

    halbuki saygı buna dayalı olmamalıdır ve gelişmiş ülkelerin hiçbirinde de bu şekilde değildir.
  10. insanlar zaten kendiliğinden, belki adaptasyon ihtiyacından, belki deneyimden dolayı zamanla değişiyor ; bazı huyları törpülenirken, bazıları sivriliyor, belki yeni şeyler denemek istiyor, belki de daha çok bağlanmak. bunu akışına bırakmak en güzeli bence, zorladıkça ters teper. öneride bulunmak kabul ama değiştirmeye kalkmak nedir :/, kumanda(n) muamelesi yapmamak iyidir :)